Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AB’de 1 trilyon euroluk koronavirüs tahvili çıkarmak amacıyla çıkılan yolda anlaşmaya varıldı. 750 milyar euroluk (821 milyar dolarlık) ekonomiyi kurtarma veya yardım fonu hayata geçiyor. Fona kaynak finansal piyasalardan borçlanılarak yaratılacak, üye ülkeler de teminat verecek. Ancak adı koronatahvil olmayacak.

        Yardım paketini dün AB Komisyonu Başkanı Leyen açıkladı. Fonun 500 milyarlık kısmı hibe, 250 milyarlık kısmı kredi şeklinde olacak. Fondan en büyük katkıyı aynı zamanda korona virüsten en çok etkilenen iki ülke olarak 172.7 milyar ile İtalya, 140.4 milyar ile İspanya alacak.

        İLK ETKİSİ AVRUPA ÜLKELERİNE

        -Böylece geçmişte görüldüğü gibi, önlem ve karar almada AB hep geç kalıyor ve ABD’nin arkasından geliyor. ABD trilyon dolarlık kurtarma paketlerini Mart ayının son haftasında yürürlüğe sokmuştu. AB’nin paketi ise tam iki ay sonra kotarıldı. Yasalaşması ve yürürlüğe girmesi de belki ayları alacak.

        -Gecikmesine karşılık böyle bir kurtarma fonunun hayata geçmesinin elbette ekonomiye pozitif etkisi olacak. En zor durumdaki iki ülkeler için GSYH’larının yüzde 7-8’i düzeyinde finansmandan söz ediyoruz. Üstelik yaklaşık yarısı da hibe.

        -Türkiye için benzer bir durum söz konusu olsa 50 milyar doların üzerindeki bir kaynak gündeme gelirdi. Ekonomiye de doping etkisi yapardı. Dolayısıyla zaman içinde yapılacak olsa da, kurtarma paketinin ekonomiler için anlamlı bir destek olduğunu kabul etmek gerekiyor.

        REKLAM

        TÜRKİYE’YE NEDEN YARAR?

        -750 milyar euronun Avrupa ekonomilerine girmesi ve canlandırıcı etkide bulunması elbette Türkiye’ye yarar. Çünkü Avrupa öncelikle ana ihracat, ana finansman ve ana turizm müşteri bölgesi. Bu pazarın desteklenmesi aynı zamanda ihracatımızın desteklenmesi sonucuna çıkar.

        Avrupa ekonomilerini güçlendirecek böyle bir paketin Türkiye’ye yararlarının dahası var.

        AB’Yİ DAĞILMAKTAN KORUR

        -Pandeminin en şiddetli anlarında İtalya AB’den sağlık yardımı, maske, solunum cihazı istedi. Rusya’dan, Çin’den, ABD’den geldi ama AB’den bir türlü gelmedi. Benzer durum İspanya için de söz konusu oldu.

        -Sağlıkla ilgili yardım isteyip de alamayan ülke karşı tarafı düşman gibi görür. Aynen hastanede yardıma gelmeyen aile bireyine yaptırım uygulanması gibi. En zor anlarında bir birine yardım edemeyen ülkelerin tek çatı altında yaşamaya devam etmesinin bir anlamı olamayacaktı.

        -Salgın geçtikten sonra AB ve euronun geleceği konusunda büyük tartışmalar yaşanacaktı. AB’de çıkış kapılarına yönelecek ülkelerin olması yüksek ihtimaldi.

        - Böyle bir fonun yürürlüğe girmesi AB’ye yeniden birlikte olmak, yola birlikte devam etmek gücü verebilir. Krizde, üstelik sağlık krizinin yaşandığı bir dönemde Birlik içinde gecikmeyle de olsa yardımlaşabildiğini gösterir ki, AB’yi de dağılmaktan kurtarabilir.

        PİYASALARI NEGATİF ETKİLEMEYECEK

        -Tek bir ülke İngiltere’nin ayrılma kararı ardından 4 yıla yaklaşan bir süre geçti. Finansal piyasalarda yattık Brexit, kalktık Brexit. Pozitif bir etkiyle karşılaştıysak, 10 kez negatif etki yaşadık. Önce tartışması, sonra oylanması veya referandumu, artık finansal piyasaları bir aşağı bir yukarı oynatırdı.

        REKLAM

        -750 milyarlık paketin üçüncü pozitif etkisi ise finansal piyasalar aracılığıyla olacak. AB’den yeni bir çıkışı önleyerek piyasalar kanalından olumsuz etki yayılması önlenecek.

        EUROYU ZAYIFLATMAKTAN KURTARDI

        -AB’den yeni ayrılmaların olması, bunun sürekli tartışılması elbette Birliği zayıflatıcı etki yapardı. Tıpkı İngiltere’nin ayrılmasında olduğu gibi.

        -Üstelik ayrılacak ülke İtalya olsaydı, bu aynı zamanda Euro parasal birliğinden de ilk ayrılık olacaktı. Çünkü İngiltere AB üyesi ama Euro üyesi değildi.

        -Hatta İtalya’nın adımından önce Euro zayıflamaya başlayacak ve devam edip gidecekti. Şimdi AB’nin dağılma ihtimaliyle euronun bu nedenden dolayı değer kaybetmesi ihtimali de azaldı.

        Zaten kurtarma fonu ile birlikte Euro güçlendi ve dolara karşı paritesini 1.08’den 1.10’un üzerine taşıdı.

        EURO DA BİZİ ÇOK İLGİLENDİRİR

        -Euronun değerini koruması da Türkiye’yi çok ilgilendirir. Çünkü ithalatımız daha çok dolarla ihracatımız ise daha çok Euroyla. Dış borçlarımız çoğu da dolar bazında. Euronun zayıflaması ise karşısındaki doları güçlendirecekti.

        -Türkiye olarak değeri düşen parayla kazanıp, değeri artan parayla borçları ödeyip, ithalat ödemelerini yapacaktık. Belki yine dolar değerlenecek ama en azından bu değerlenme euronun değer kaybıyla olmayacak, başka nedenlerle olacak.

        -Bütün bu nedenlerden dolayı AB’nin ekonomiyi kurtarma paketi Türkiye’yi bazı risklerden korurken bazı yeni avantajlar da sağladı. Sonuçta ülkemiz için net pozitif etkiye sahip.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar