Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2000’li yıllar Çin’in muazzam ihracat artışına sahne oldu. Ucuz işgücüne ve büyük kapasiteye dayalı Çin üretimi ile dünya rekabet edemedi. Bunun sonucu Çin dünyanın en büyük ihracatçısı ve ikinci büyük ekonomisi haline geldi. Çoğu ülkenin de en çok ithalat yaptığı ülkeydi. Nitekim Çin, Türkiye’nin de son üç yıldır en çok ithalat yaptığı ülke konumunda ve giderek de arayı açıyor. Çin’den 2017’de yaptığımız ithalat 23 milyar 370 milyon dolar. İhracatımız ise 2 milyar 940 milyon dolar. En büyük dış açık verdiğimiz ülke de Çin.

        -Nedeni de ara malı ve nihai mal fiyatlarının rekabetçi olması, üretimi Türkiye’ye göre daha düşük maliyetli olması. Gerçi bu durum değişiyor, Çin’in üretimi artık eskisi gibi ucuz değil, işgücü maliyetleri yükseldi, kişi başına geliri 10 bin dolara doğru çıktı ama ölçek avantajı hâlâ sürüyor.

        -Çin üretimi ucuza yaparak dünyaya ihraç ederken, enflasyonun küresel çapta düşük kalmasına katkıda bulundu. Küresel kriz öncesinde dünya ekonomisi canlıyken neden enflasyonun azmadığını ekonomistler Çin’e bağlıyordu. Yine küresel kriz sonrasında gelişmiş ülkeler deflasyondan korkup enflasyon yaratmaya çabalarken, gecikmenin bir nedeni de Çin’di.

        - Biz ülke olarak ve tüketici olarak, Çin denince aklımıza hep ucuz mal geldi. Çin etkisi olmasaydı Türkiye’de enflasyon muhtemelen daha yüksek oranlarda gerçekleşirdi. Bazı malları Çin’in etkisiyle daha ucuza tüketiyorduk.

        - Çin dünyaya mal satmaya devam etmesine ediyor da, ABD’nin başlattığı ticaret savaşı bu ucuzluk işini bozacak gibi. ABD, Çin’den yapılan ithalata önce 50 milyar dolarlık, sonra ise 200 milyar dolarlık daha gümrük vergisi uygulayacak. Gümrük vergileri yüzde 10-25 arasında olacak. Uygulama Temmuz’da başladığında Çin malları ABD’ye daha pahalı olarak, gümrük vergisi üzerine eklenmiş olarak girecek.

        - ABD’deki fiyatlaması da buna göre yapılacak. Varsa yerli üretim malları, onların da fiyatı Çin malları düzeyine çıkarılacak. Sonuçta dış ticaretin dengelenmesi adına yapılanların bedelini en başta ABD’li tüketici ve seçmenler ödeyecek. ABD enflasyonu gümrük vergilerinin artırılan oranı ve ağırlığı kadar enflasyonu hızlandırıcı etki yapacak.

        - Bunun dışında ticaret savaşı ve ticaretin kısıtlanması dünya ticaretini, taşımacılığı, tedarik zincirini, şirketleri, emtia fiyatlarını ve emtia ihraç eden ülkelerin dış satımlarını düşürecek. Butün bu zincir içinde yer alan şirketleri ve sektörleri de negatif etkileyecek. Dünya ticaretinin daralmasının fiyatları artırıcı etkisi sadece gümrük duvarlarını yükselten ülkelerle sınırlı kalmayacak. Ticaret ve üretim ölçeğinin küçülmesi yoluyla maliyetlerini artıracak ve bu üçüncü ülkelere yapılan ihracatın da fiyatını yükseltebilecek. Ticaret savaşlarının hiç tarafı olmayan ülkeler de ve bu arada Türkiye de bundan olumsuz etkilenecek.

        - Nitekim küresel piyasalarda geçen hafta sonundan bu yana net bir bozulma söz konusu. Borsalar düşüyor, emtialar düşüyor. Gelişmekte olan ülke kurları değer kaybederken dolar güçleniyor.

        - Daha ürkütücü olanı Çin’in ticaret savaşlarına gümrük vergileriyle yanıt verme olanağı oldukça sınırlı. Çok sıkışırsa önce parasının değerini düşürme yoluna gidebilir ki, bu durum bütün gelişen ülke kurlarını aynı yönde aşağı çeker. İkincisi de devasa rezervlerinde tuttuğu ABD tahvillerini elden çıkarma yoluna gidebilir ki, bu da bütün dünyada faizlerin sıçramasını ve piyasaların karışmasını beraberinde getirebilir.

        - ABD ile Çin arasında kurulan ekonomik denge Trump tarafından sarsılıyor. Dengenin kırılmasının herkese zararı olacak. Başta ABD ve Çin’e olmak üzere.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar