Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bütçeden dağıtma işi aslında yılın ortası itibarıyla tamamlanmış gibiydi ama ciddi bir toparlanmayı görememiştik. Şimdi eylül ayı verileriyle bütçede güçlü ve net bir toparlanmanın başladığını da görüyoruz. 9 aylık kümüle veriler hâlâ bozuk ama eylülle başlayan toparlanma sonucu yılı biraz daha iyi bir noktada bitirme fırsatı da yakalandı. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Maliye Bakanı Naci Ağbal bütçe açığının GSYH’nın yüzde 2’si kadar olacağını belirtti. Yüzde 2.5-3’e doğru bir gidişten döndük ama geçen yılın yüzde 1.1’lik açığını da neredeyse ikiye katlayacağız. Yüzde 2’ler düzeyinde bütçe açığı da yüksek değil, yönetilebilir. Ama yeter ki daha da artacağının işaretleri verilmesin.

        - Dün açıklanan bütçe verilerinde madalyonun parlak tarafı eylül ayındaydı. Çünkü bütçe giderleri sadece yüzde 2.6 artarken, faiz hariç bütçe giderleri yüzde 1.6 azaldı. Faiz dışı harcamalardaki azalmaya çok nadir rastlıyoruz ve onlardan biri bu eylülde gerçekleşti. Bütçe gelirleri yüzde 32.9 gibi çok yüksek oranlı artınca bütçe açığında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.2 azalma meydana geldi. 16.9 milyarlık açık 6.4 milyar liraya indi.

        - Faiz dışı denge de geçen yılın eylülünde 10.6 milyar lira açık vermişken, bu yıl 2 milyar lira fazlaya döndü. Buradaki iyileşme yüzde 118.5’e vardı.

        - Ne oldu da bütçe gelirleri eylülde yüzde 32.9 arttı diye baktığımızda çeşitli vergi kalemlerindeki yüksek oranlı artışlar dikkati çekiyor. İthalde alınan KDV 5’ten 8.3 milyar liraya çıkarken yüzde 63.7 büyüdü. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre eylülde ithalatın yüzde 30.7 arttığını görmüştük. İthalatın büyük kısmının da hammadde ve aramalı ithalat artışından kaynaklandığını biliyoruz.

        - Bu durum bizi iç talebin yüksekliğine, ihracat artışına ve üretimin hızlanmasına götürüyor. Öncü veriler de bize bunu söylüyor.

        - Eylül aynı zamanda geçici vergi indirimlerinin son ayıydı. Uzatılmayacağı da önceden açıklandığı için, talebin öne çekilmesiyle eylüle bir yığılma olmuş olabilir. Özel tüketim vergisinin yüzde 35.7 artmasının, yine BSMV, damga vergisi ve harçlardaki benzer oranlardaki artışın nedeni bu olsa gerek. Bu açıdan eylül çok istisna bir ay olarak kalacak gibi.

        - İç talebin en güçlü yansıtıcısı ise dahilde alınan KDV’de aylık artış yüzde 13.8 düzeyinde. Yüzde 30’luk artışlarla boy ölçüşemez ama enflasyonun üzerinde seyrettiği de bir gerçek. Bütün bunlar bizi üçüncü çeyrekte yüksek oranlı bir büyümeye doğru çıkarıyor.

        - Bütçede bozulmanın bir nedeni bütçeden hanehalkına, savunma harcamalarına, kamusal şirketlere sermaye olarak yapılan transferlerdeki artışsa diğer nedeni de ekonomiyi canlandırmak amacıyla geçici vergi ve SSK teşviklerinin verilmesiydi. Geçici KDV, ÖTV indirimleri ile SSK ödeme teşvikleri eylül ayıyla birlikte bitti. Ekimle şirketlerin ve özel sektörün vergi ödeme gücü ve alışkanlığı ile bunun ekonomiye yansımasına bakacağız.

        - Bu açıdan bakınca bütçede eylülde yakalanan ivmenin sürdürülmesi mümkün değil. Çünkü bizim bütçe gelirlerimiz dolaylı vergilere ve tüketime dayalı. Tüketim de teşviklerle öne çekilmişti ve eylülle zirve yaptık. Dolayısıyla yılın son çeyreğinde hem teşviklerin kalkmasının hem de talebin öne çekilmesinin satışlar ve vergi gelirleri üzerinde azaltıcı etkisini yaşayacağız.

        - Bu açıdan hem ekonomik canlılık aynı hızda sürmeyecek hem bütçedeki düzelme. Motorlu taşıtlar vergisine ve kurumlar vergisine getirilen artışlar da bunun bir öncü göstergesi.

        **************

        SONUÇ:

        “Arabanın ön tekerleği nereden geçerse arka tekerleği de oradan gecer.”

        Türk Atasözü

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar