Marcus Miller İstanbul'a geliyor

Şu sıra Galata’nın ara sokaklarında efsanevi müzisyen Marcus Miller’ı görürseniz şaşırmayın. En sevdiği şeyi dükkân turlama ritüelini gerçekleştiriyordur... Hiç çekinmeden selam verin, mutlu olacaktır. Sonra da konserine gidin! Daha önce 19. ve 22. İstanbul Caz Festivalleri kapsamında İstanbul’da unutulmaz konserlere imza atan ve ülkemizde büyük bir hayran kitlesi bulunan Grammy ödüllü efsanevi müzisyen Marcus Miller, Avrupa Turnesi’nin ilk ayağında İstanbul’a geliyor. Bu akşam 21.00’de, İKSV, Garanti Bankası sponsorluğunda Zorlu Performans Sanatları Merkezi desteğiyle, Ana Tiyatro’da sahneye çıkacak. Eski ve yeni parçalarından oluşan geniş bir seçkiyle müzikseverleri selamlayacak olan Miller, desteklediği yetenekli genç müzisyenlerden oluşan bir kadroyla dinleyici ile buluşacak. HT Cumartesi'nden Ece Ulusum'un haberi...

Türkiye’den sürpriz bir sanatçının da Miller’a eşlik edeceği konserde bir diğer sürpriz yeni albümünden çalacağı parçalar... Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da konseri öncesi röportajını bize verdi. Miller, İstanbul sevgisini anlata anlata bitiremedi.

Konser vereceğinizi duyan mutlu oluyor. Sizi dinlemekten büyük keyif alıyoruz. Siz İstanbul’u İstanbul da sizi seçmiş gibi bir şey var ortada. Ne dersiniz?

İstanbul’a ilk ziyaretimi çok iyi hatırlıyorum, 90’ların ortalarındaydı. İlginç, o zaman evimden çok uzakta olmama rağmen kendimi evimde hissettim. Şimdiyse evdeyken de epeyce İstanbul’da gibi hissediyorum. Orada en sevdiğim restoranlar, harika mağazalar var. İstanbul’un sahip olduğu zengin kültürüne çok saygı duyuyorum. Ve hatta şuna değineyim, müziğimde zaman zaman oraların etkisi oluyor. Dinleyicilere gelecek olursak, birbirimize çok saygı duyduğumuzu düşünüyorum.

Her gün kendinize sorduğunuz, cevabını düşündüğünüz bir soru var mı? Elbette var. Her gün kendime şu soruyu soruyorum: Hâlâ öğrenebiliyor muyum?

Yani ben hâlâ büyüyor muyum anlamında. Şu ana kadar cevabımsa evet!

Yeni albüm çalışmalarındasınız. Nasıl gidiyor?

Bu sefer nasıl bir Miller karşımızda olacak? Bir şey diyeyim mi, albüm enfes geliyor. Soul ve rap müziği cazla birleştiren öğeler kullanıyorum. Ayrıca güzel işbirlikleri var. Artık bitirmek için gerçekten çok sabırsızlanıyorum. Bitsin de böylece dinleyicilerden dönüşler alsam.

Yapımcı Marcus ile müzisyen Marcus arasında çatışmalar oluyor mu ya da farklılıkların belirginleştiği anlar? Hahaha! Olmaz olur mu hiç?

Mesela müzisyen Marcus çoğu zaman her şarkının farklı tarzda yer aldığı bir albüm yapmak istiyor. Yapımcı Marcus ise albümlerin sürekliliğinin olmasını, tek bir şarkının versiyonlarının değil de her şarkının bir arada olduğu albümü doğru buluyor. “Arasında kalıyor musun?” diye sorarsan, hem de nasıl, ama yine de ortayı buluyorum.

‘SÜRPRİZLERE SÜRPRİZLERLE DEVAM EDECEĞİM!’

İKSV sizin için ne ifade ediyor? Yıllardır onlarla İstanbul’a geliyorsunuz... İKSV’deki ekiple kurduğunuz dostluklar var mı?

Dürüst olacağım, İstanbul’da tanıdığım halı dükkânı sahibi adamlar var, onlarla takılmayı seviyorum. Onların çay içip hikâyeler anlattığı odaları var. Ayrıca cadde üzerindeki tüm müzik dükkânlarına takılıp kalıyorum. Durup tüm dükkân sahiplerine merhaba demeyi de çok seviyorum. Ayrıca Pelin (Opcin) bizi hep enfes restoranlara götürür. Mekânların adını sana ancak o söyleyebilir!

Bunca zaman İstanbul’a gelmiş biri olarak acaba hâlâ keşfetmemiş olduğunuz bir şeyler olabilir mi?

Sanırım bu zengin kültürün ancak yüzeyine dokunmuş olabilirim. Ne yazık ki ziyaretlerim sırasında çok uzun süre kalamıyorum. Yine de ufak tefek deneyimler yaşıyorum. Örneğin, geçen yıl ilk kez bir deniz otobüsüyle yolculuk yaptım! Hepsinin ötesinde bu şehirde vakit geçirdiğim birçok müzisyen var ve bir sürü müzikal keşif yaptım. Ve eminim bunlardan çok daha fazlası vardır.

Konserde bizi neler bekliyor olacak? Nasıl bir akış hazırladınız?

Konserimde yeni ve eski parçalarımdan çalmak istiyorum. Eski parçalarımdan bazılarını yeniden düzenlemek istiyorum. Böylece dinleyiciler o parçaları farklı şekillerde duyabilir. Sürprizlerle devam edeceğim!