Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Heykel Türkiye'nin Dünya Mirası I

        Aphrodisias Antik Kenti

        Konum: Karacasu / Aydın

        Kategori: Kültürel

        Kayıt Tarihi: 2017

        Aphrodisias Antik Kenti'ni 1835'te İngiliz Charles Texier ve Dilettanti Derneği keşfetti. 1892'de Osman Hamdi Bey, şehirde kazı yapmak istediyse de maddi olanaksızlıklar nedeniyle bu girişiminde başarılı olamadı.

        1904'te Fransız bir mühendis Paul Gaudin, birkaç noktada kazı çalışmaları gerçekleştirdi Daha sonra kazıya Gustav Menden devam etti.

        1913'te Andre Boulanger'in tekrar başlattığı kazı çalışmalarını 1937'de İtalyan Giulio Jacopi devraldı.

        En kapsamlı kazı çalışmalarını ise New York Üniversitesi'nden finans desteği alan Prof. Dr. Kenan Evrim, 1961'den sonra gerçekleştirdi. Prof. Dr. Evrim, 1990'daki vefatına kadar çalışmalarını sürdürdü.

        REKLAM

        Aydın'ın Karacasu ilçesi Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, Menderes Irmağı'nın bir kolu olan Dandalaz Çayı'nın oluşturduğu bereketli vadide, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer alıyor.

        Tarih boyunca, içinde bulunduğu nehir havzasının doğal özelliklerinden beslenen kentin Antik dönemdeki en büyük zenginlik kaynağını ise kentin kuzeyinde, Babadağ eteklerinde yer alan mermer ocakları sağladı.

        Yerleşim tarihi M.Ö 5. bin yıl ortalarına kadar uzanan Aphrodisias, M.Ö 6'ncı yüzyılda küçük bir köy görünümündeyken M.Ö 2'nci yüzyılda Menderes Vadisi'ndeki yoğun şehirleşme döneminde kent devleti statüsü kazandı. M.Ö birinci yüzyılda Roma ile yakın ilişkilere sahip olan Aphrodisias, daha sonra Roma İmparatoru olarak Augustus unvanını alacak olan Octavian tarafından "Tüm Asya'dan kendime bu kenti seçtim" sözleriyle koruma altına alınmış ve Roma Senatosu tarafından M.Ö 39'da vergi muafiyeti ve özerklik gibi ayrıcalıklar tanındıktan sonra hızla gelişmeye başladı.

        REKLAM

        Aphrodisias'ın arkeolojik önemi, Geç Helenistik dönemden Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren yoğun bir fikir ve değer alışverişini gözler önüne seren, büyük ölçüde mermerden inşa edilmiş yapıların ve bunlarla ilişkili kabartma ve yazıtların istisnai ölçüde iyi korunmuş olmasından geliyor. Aphrodisias'ta M.S 1 - 5'inci.yüzyıllar arasında bütün Akdeniz dünyasında büyük üne kavuşan, başta Roma olmak üzere, İmparatorluğun dört bir yanında imzalarını taşıyan eserleri bulunan heykeltıraşlar yetişti.

        Mermer ocaklarının kente eşine az rastlanır derecede yakın olması, Aphrodisias'ın mermer heykel sanatı için yüksek kaliteli bir üretim merkezi haline gelmesinin önemli bir nedeni. Bu özelliği sayesinde Roma İmparatorluğu'nun Asya Eyaleti'nde, dönemin mermer sanatı ve mimarisinin tüm yönleriyle araştırılıp anlaşılmasını sağlayan kentlerden biri olmuştur. Kente adını veren ve kent kimliğinin gelişiminde önemli rol oynayan Aphrodite kutsal alanının ve kentteki özgün Aphrodite kültünün de Akdeniz Havzası'nda geniş bir alanı kültürel açıdan etkilediği biliniyor.

        Bu özellikleri nedeniyle, Aphrodisias'ın yaklaşık 3 km kuzeydoğusunda bulunan antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi.

        REKLAM
        .png
        .png

        Dünya Mirası...

        UNESCO tarafından insanlığın ortak mirası için kültürel veya doğal öneme sahip alanlarının korunmasına yönelik olarak oluşturulan program, 16 Kasım 1972'de Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile oluşturuldu. 167 ülkede 869'u kültürel, 213'ü doğal ve 39'u karma olmak üzere toplam 1.121 dünya mirası bulunuyor.

        En çok dünya mirasına sahip olma açısından dünyada 16'ncı sırada bulunan Türkiye'de16'sı 'Kültürel' 2'i 'Kültürel - Doğal' kategoride olmak üzere toplam 18 dünya mirası yer alıyor.

        Haberi Hazırlayan: Mehmet Çalışkan
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa