Covid-19’dan korunmada yumruk tokuşturarak selamlaşmak el sıkışmak kadar tehlikeli
Pandemi etkisiyle el sıkışmayı ve sarılmayı unutsak da yumruk tokuşturarak selamlaşmaktan vazgeçmiş değiliz. İngiltere'de gerçekleşen bir araştırma bunu yapmanın riskten korumadığını tam tersine temasın her türlüsünün virüsü bulaştırdığını ortaya koyuyor. Araştırmanın sonucuna göre yumruk tokuşturarak selamlaşmak, el sıkarak selamlaşmak ve sarılmak kadar tehlikeli bulunuyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu yazdı
Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bilimsel bir araştırmaya göre yumruk tokuşturarak selamlaşmak, Covid-19 yönünden el sıkarak veya sarılarak selamlaşma ile aynı derecede tehlikeli.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vefik Arıca, dikkat çekici noktaların altını çizerek, “Covid-19 pandemisi döneminde insanlar fiziksel mesafeyi önlemek ve temastan kaçınmak için farklı selamlaşma türlerine başvurmaya başladı. Bunlar arasında en sık kullanılan yöntem yumruk tokuşturmak. Ancak yapılan son çalışma, temasın her türlüsünün virüs bulaştıracağını gösteriyor. Bilim insanları temasın artmasının sosyal mesafenin azalmasına neden olmasının sıkıntı yaratacağını söylüyor.”
"AYAK UÇLARI DA BİRBİRİNE DEĞMEMELİ"
Prof. Dr. Vefik Arıca, sosyal mesafeyi çok azaltması nedeniyle pandemi döneminde ayak uçlarının birbirine değmesi şeklindeki selamlaşmanın da önerilmeyen bir selamlaşma türü olduğunu söylüyor. Bu noktada, her tür temas hem sosyal mesafe kuralına uyulmaması anlamına geliyor hem de virüs bulaştırmaya yol açıyor. Partiküller yoluyla bulaşan Covid-19, elin her yerinde, el sırtında hatta dirsekte bile görülebiliyor. Pandemi döneminde korunma amaçlı selamlaşma türü olarak, uzaktan selamlaşmanın en ideal selamlaşma yöntemi olarak tavsiye edildiğine dikkat çekiliyor. Uzaktan selamlaşma yöntemi olarak eli göğse götürme veya iki elin göğüs seviyesinde kavuşturulup öne eğilme biçiminin kullanılması öneriliyor.
DÜNYA NASIL SELAMLAŞIYOR?
Prof. Dr. Vefik Arıca, “İnsanların; dostluk, sevgi, anlaşma, tebrik, bağlılık gibi duyguların ifadesi olarak el sıkışmaları birçok kültürde mevcut bir uygulama olmasına rağmen bazen bir gülümsemenin bile selamlaşma olarak kabul edilebileceği unutulmamalıdır. Tokalaşmanın kökeni konusunda farklı fikirler vardır. Antik Yunan döneminde, iki insan arasında barışın sembolü ve silah taşınmadığının göstergesi olarak ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. Alternatif selamlaşma yöntemleri incelendiğinde, Müslüman ülkelerde sıklıkla yabancılara yönelik saygı içeren ve eli kalbe götürerek yapılan selamlamaya rastlanıyor. Hindular arasında avuç içlerini göğüste birleştirme yolu, Samo'da ise yaygın olarak gülümseme eşliğinde kaş kaldırma selamı veriliyor. Hawaii'de kullanılan ve Amerikalı sörfçüler arasında yaygın olan selamlama ise baş ve serçe parmakları uzatılmış, üç orta parmak kıvrılmış halde el sallanmasını içeriyor. Dünyanın birçok bölgesinde eğilmek de yaygın bir selamlaşma olarak değerlendiriliyor. Bu selamlaşma şeklinin uygulandığı Tayland'da Covid-19 nedenli ölüm sayısının az oluşu dikkat çekiyor. Bu noktada el sallama, baş eğme, gülümseme ve dokunma içermeyen başka birçok selamlaşma şekli bulunduğunun unutulmaması gerekiyor.
