Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sağlıklı Beslenme Ispanak zehirlenmesi son dakika! Uzmanlardan uyarı geldi: Nedeni ortaya çıkana kadar almayın

        Bugün kamuoyunun gündeminde en çok yer tutan konulardan biri de ıspanak zehirlenmesi. Ispanak yedikten sonra zehirlenme şüphesi ile hastanelere başvuranların ihbarı sonucunda, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü, ürünün satın alındığı noktalardan aynı ürünlerle yaptığı analizlerin sonucunda ıspanakların içinde yabancı ot kaynaklı yoğun miktarda “atropin” ve “scopalamin” maddesi tespit ettiğini açıkladı. Habertürk konunun bilimsel yönünü uzmanlara sordu. “Atropin” ve “Scopalamin” nedir? Bu iki madde geniş çaplı zehirlenmelerin nedeni olabilir mi? Ispanak zehirlenmeleri başka hangi nedenlerden kaynaklanabilir? Marketlerden aldığımız ıspanak ve benzeri sebzeler konusunda içimiz rahat olabilir mi? İşte tüm soruların bilimsel yanıtları.

        REKLAM

        'NEDENİ ORTAYA ÇIKANA KADAR MARKETTEN ISPANAK ALMAYIN'

        Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada yaptığı açıklamada şunları belirtti:

        Atropin ve Scopalamin, ilaç endüstrisinde bilinen maddeler olarak tanımlanıyor. Atropin göz bebeğini büyüttüğü için göz içi incelemelerinde damla olarak kullanılıyor. Bunun dışında vücut sıvılarının (ter, mide aside vb.) azaltılmasında da yer alıyor. Skopolamin ise spazm giderici bir ilacın sentezinde ki başlangıç maddesi olarak biliniyor. Valiliğin açıklamasında “Yüksek miktarda atropine, scopalamin bulunmuştur” şeklindeki beyanın yabancı bitki karışması ile ilişkilendirilmesi doğru olamaz. Çünkü güzel avrat otu (Atropa belladonna), adam otu (mandragora officinarum) gibi bitkilerde bu maddelerin oranı on binde bir gibi çok düşük miktardadır. Zehirlenme ancak ıspanak yerine bu bitkiden börek/yemek yapılırsa söz konusu olabilir. Kaldı ki adamotu bitkisi güneyde yetişir, güzelavrat otut ise çalı şeklinde ve ender bulunan kıymetli bir bitkidir. Tatula (Datura türleri) yaprakları ise bir olasılık karışmış olabilir. Ancak bu kadar çok ve yaygın bir zehirlenme söz konusu olduğunda vakaların hepsinde tatula karışmış olma ihtimali nedir? Bir olasılık sulama suyuna, çevredeki ilaç endüstrisi kaynaklarından bulaşabilecek atropin ve scopalamin karışması olabilir. Bu konunun net olarak araştırılması gerekir. Bu durumda bize doğru cevabı gerçek ıspanak numunelerinin içeriğinde ki bu alkaloitlerin varlığı verecektir. Eğer hastalarda atropin zehirlenmesi belirtileri varsa, (Göz bebeklerinde büyüme, gözlerde yaşarma, ağızda ciddi kuruluk vb.) Bu bulguların tedavi uygulayan birim hekimlerinden öğrenilmesi gerekir. Yabancı Solanaceae (patlıcangiller) bitkisinden kaynaklı bulaşma, bu kadar yaygın (Esenyurt, Bakırköy, Tekirdağ, Çanakkale) bir coğrafyada görülen vakaları açıklamada yeterli değildir.

        REKLAM

        Bu durum açıklığa kavuşana kadar marketlerden ve manavlardan kesinlikle ıspanak alınmamalıdır.

        "BU İKİ MADDE DIŞINDA BİYOLOJİK KİRLENME KAYNAKLI DA OLABİLİR"

        Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler:Yeşil yapraklı sebzeler, sağlıklı beslenmenin önemli bir bileşeni. Bunlar besin değerini koruma amacıyla çoğu kez çiğ ve hafif pişmiş olarak tüketiliyor. Ancak bazı kirletici etkenler önemli salgınlara yol açabiliyor. Marul, roka, Çin lahanası ve ıspanak en yaygın tüketilen yeşil yapraklılar arasında yer aldığı için son yıllarda bunlara bağlı besin zehirlenmeleriyle sık karşılaşılıyor. Bunlar toprak, kirli sular, hayvanlar ve iyi hazırlanmamış kompost gübreler aracılığıyla bulaştırılan bağırsak enfeksiyonu etkenleriyle kolayca kirleniyor. Bu etkenler özellikle yaprakların alt yüzlerine yapışarak uzun süre kalabiliyor. Taşıma ve saklama sırasında gerçekleşebileceği gibi iyi temizlenmemiş kesme ve doğrama tahtaları yoluyla da bulaşabiliyor. Bulaşma; hazırlama, pişirme ve sunma sırasında da gerçekleşebiliyor.

        REKLAM

        SALGININ NEDENİ ATROPİN Mİ, BİYOLOJİK ETKENLER Mİ?

        Prof. Dr. Çağatay Güler; “Ispanağa benzeyen bazı bitkilerin ıspanakların arasına karıştırılması da atropin gibi etkenler nedeniyle zehirlenme belirtileri verebilir” diyor ve devam ediyor;”Tatula bu tip bitkilerdendir. Ancak bu çok sayıda ve farklı bölgede zehirlenmeye neden olmaz. Atropin zehirlenmelerinde cilt kuru ve kızarık olur. Bunun yanında gözbebeklerinde büyüme, görme ve bilinç bulanıklığı, ağız kuruluğu, saldırganlık, nabızda hızlanma, idrar tutukluğu, ateş ile bilinç kaybı gibi belirtiler de söz konusudur. Değişik bölgelerde ve çok sayıda kişiyi etkileyen zehirlenmelerde bence asıl biyolojik etkenler göz ardı edilmemelidir” diyor. Ispanak ve yeşil yapraklı bitkilerin yetiştirilmesinde kullanılan canlıkıran (tarımsal kimyasallar) kalıntıları da zehirleyici etki yapabiliyor. Bunların süreğen etkilerinin önemli olduğunu unutmamak, uzun süre sonra ortaya çıkan karaciğer ve böbrek yetmezlikleriyle etken arasında bağlantı kurulmasının bile mümkün olamayabileceğini bilmek gerekiyor.

        REKLAM

        "FDA GEÇMİŞTE UYARI YAPMIŞTI"

        Prof. Dr. Çağatay Güler, “Salgınlara yol açan biyolojik kirleticiler arasında Salmonella ve E.coli başlıca etkenler olarak görülmektedir. ABD’de 14 Eylül 2006 tarihinde FDA tarafından yapılan açıklamada ülke genelinde ortaya çıkan E. coli O157: H7 salgınlarının ön epidemiyolojik değerlendirmelerinin torbalanmış olarak satışa sunulan taze ıspanakla bağlantılı olabileceği ortaya konmuştur. Daha sonra sekiz hemolitik üremik sendrom ve bir ölüm bildirilmiştir. Vakalar hızla artmış ve 15 eylül tarihine kadar 14 hemolitik üremik sendrom, bir ölüm ve 94 vakanın bu nedenle ortaya çıktığı resmen doğrulanınca FDA taze ıspanak ve taze ıspanakla hazırlanan yiyeceklerin yenmemesi konusunda uyarı yapmıştır” diyor.

        KİRLİ SULARLA ISLATILMIŞ OLMALARINA DİKKAT!

        REKLAM

        Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeleri satın alırken solmuş ve kahverengi renk değişimine uğramış olanlardan kaçınılması gerekiyor. Pazar yerinde kirli sularla ıslatılmış olmaları parlak ve canlı görünmelerine yol açarak aldatıcı olabildiği için buna engel olunması öneriliyor. Torbalanmış ve yıkanmış olarak satışa sunulanların buzdolabında saklanmış olmaları büyük önem taşıyor. (Buzdolabında yedi güne kadar saklanabilirler.) Bu gibi yiyeceklerin son kullanma tarihlerinin geçirilmemesi, kesme tahtaları ve tezgâh üstlerinin kullanılmadan önce ılık sabunlu su ile yıkanması, ellerin bol sabunlu su ile içten 40’a kadar sayacak sürede temizlenmesi ve tırnakların kesilmiş olması dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor.

        "HER DEFASINDA YEMEĞİN TÜMÜNÜ ISITMAYIN"

        Sadece suya batırmak yaprakların alt yüzüne yapışan kirletici etkenlerin uzaklaştırılmasına yetmiyor. Kir kalıntılarının musluğun altında akar suda teker teker yıkanarak uzaklaştırılması gerekiyor. Kirli sularla sulanarak yetiştirilme olasılığı olanların klorlu suda 20 dakika bekletilmesi gerekiyor. Bekletilecek çözeltinin bir bardak parfümsüz klorlu çamaşır suyuna dokuz bardak musluk suyu eklenerek hazırlanabileceği belirtiliyor. Ispanak yemekleri diğer yemeklere göre daha büyük miktarda pişirildiği için kalan yemeğin yenilecek kadarının alınarak 70 santigrat derecenin üzerinde ısıtılması da öneriler arasında bulunuyor. Tencerede bütünü hafif ısıtılarak yenildiğinde hastalık etkenlerinin daha fazla üreyebileceğine dikkat çekiliyor.

        REKLAM

        OKSALİK ASİT İÇEREN BESİNLERİN AŞIRI TÜKETİLMESİNE DİKKAT!

        Ispanak, pancar yaprakları, yabani pancar, pazı vb. bitkilerin oksalik asitten zengin olduklarına dikkat çekiliyor. Oksalik asit hafif acımsı bir tat içeriyor. Bu bitkilerin aşırı tüketilmesi; tansiyon düşmesine, nabzın zayıflamasına, titreme, kasılma, bulantı ve kusmalara yol açabiliyor. Oksalatlar böbrek taşlarına da neden olabiliyor. Bazı araştırmacılar 25 gram oksalik asidin 700 kg ağırlığında ki bir kişide yaşamsal tehlike yaratabileceğini belirtiyor.

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa