Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Sevgililer Günü için 20 film
        • 1

          Bir Gecede Oldu 1934
          (It Happened One Night) Yönetmen: Frank Capra

          İstemediği bir evlilikten kaçan şımarık bir zengin kızıyla haber peşinde koşan bir muhabirin yolculuk öyküsü, bugün birçok sinema tarihçisi tarafından “romantik komedi türünün öncüsü” olarak kabul ediliyor. Çatışma ve zıtlaşmadan doğan durum komedisinin romantik bir aşk hikâyesine zemin hazırlaması tam da bu filmle başladı. Capra gibi büyük bir ustanın elinden çıkan “Bir Gecede Oldu”, bugün en az kendisi kadar ünlü sahneleriyle de tanınıyor.

        • 2

          Claudette Colbert'in eteğini sıyırarak otostop yapması ve çiftin geceyi geçirdikleri yerlerde aralarına perde çekmeleri, daha sonra belki de yüzlerce filmde kullanıldı. Ama bu listeye girmesinin tek nedeni, öncü olması değil, aradan geçen onca seneye rağmen hâlâ aynı ilgiyle seyredilmesi...

        • 3

          His Girl Friday 1940
          Yönetmen: Howard Hawks

          Cary Grant'in canlandırdığı gazete editörü, evlenip muhabirliği bırakacağını söyleyen eski karısını (Rosalind Russell) elinde tutmak için elinden ne gelirse yapmaya kararlıdır.

        • 4

          Çabaları önce şahane bir durum komedisine sonra da sinema tarihinin erken dönem romantik komedilerinden birine dönüşür. Adeta makineli tüfek hızında üst üste düşen diyaloglarıyla sinema tarihinde bir ilke imza atan film, Charles Lederer'in harika senaryosunu Hollywood'un büyük yönetmenlerinden Howard Hawks'ın ustalığıyla birleştiriyor. Bir eleştirmenin söylediği gibi Cary Grant sanki tam da bu rolü oynamak için doğmuştu... Hiçbir zaman eskimeyecek bir klasik...

        • 5

          Aşk ve Ölüm 1946
          (A Matter of Life and Death) Yönetmenler: Michael Powell, Emeric Pressburger

          İkinci Dünya Savaşı’nda geçen fantastik bir aşk filmi. David Niven, bir İngiliz pilotunu, Kim Hunter ise onun sesine âşık olan Amerikalı bir kadını oynuyor.

        • 6

          Filmde öbür dünyaya çıkan merdivenler, fantastik mahkemeler, çok romantik anlar ve kararlar var. Şu cümle filme de damgasını vuruyor: “Evrende kanundan daha güçlüsü yoktur ama Dünya’da en güçlüsü aşktır.”

        • 7

          Roma Tatili 1953
          (Roman Holiday) Yönetmen: William Wyler

          Her anı önceden tespit edilmiş, resmiyet dolu programlı hayatından çok sıkılan Prenses Ann (Audrey Hepburn) kurtuluşu kaçmakta bulur. Artık özgür ve sıradan biridir.

        • 8

          Parkta tanıştığı Amerikalı gazeteci Joe (Gregory Peck) ise onun bir prenses olduğundan habersizdir. Nostaljik Roma manzaraları eşliğinde duygusal bir başyapıt. Başta bazı Yeşilçam melodramları olmak üzere birçok filme esin kaynağı olduğunu hatırlatalım.

        • 9

          Bazıları Sıcak Sever 1959
          (Some Like It Hot) Yönetmen: Billy Wilder

          Chicago’da bir mafya hesaplaşmasına şahit olan iki müzisyen arkadaş, Joe (Tony Curtis) ve Jerry (Jack Lemmon), peşlerine düşen gangsterlerden kaçmak için kadın kılığına girip Florida’ya giden bir kadınlar orkestrasına katılırlar.

        • 10

          Joe arada erkek haline dönüp güzeller güzeli Sugar Kane (Marilyn Monroe) ile flört ederken, Jerry ise kadın haliyle bir milyonerin ilgisini çeker... Daha çok bir komedi olarak hatırlansa da romantik bir aşk filmi olduğu unutulmamalı.

        • 11

          Çılgınlar Kraliçesi 1961
          (Breakfast at Tiffany’s) Yönetmen: Blake Edwards

          Truman Capote’nin aynı adlı novellasından esinlenen film, Holly (Audrey Hepburn) ile apartmandaki yeni komşusu Paul’ün (George Peppard) inişli çıkışlı ilişkisini anlatıyor.

        • 12

          Sinema tarihinin en meşhur ve şık romantik komedilerinden biri... Hem açılış bölümü hem de o meşhur yağmurlu, kedili final sahnesiyle akıllarda kalan film, duyar duymaz herkesin hatırlayacağı “Moon River” şarkısıyla da tanınıyor.

        • 13

          Annie Hall 1977
          Yönetmen: Woody Allen

          Woody Allen, New Yorklu komedyen Alvy Singer (Woody Allen) ile Annie Hall'un (Diane Keaton) inişli çıkışlı aşk hikâyesini, alışılmışın dışında yenilikçi bir senaryo, zaman içinde serbestçe dolaşan bir kurguyla anlatıyor... İnsan ilişkilerinin kırılganlığı ve karmaşık doğasını incelerken bazen güldürüyor bazen hüzünlendiriyor. Allen'ın film boyunca kameraya bakarak aşk ve hayat üzerine söylediklerini de unutmayalım.

        • 14

          Allen, hâlâ en iyi filmi olarak görülen “Annie Hall”da gerçek hayatta da bir ilişki yaşadığı Diane Keaton ile beyazperdenin en unutulmaz ve sahici ilişkilerinden birine hayat veriyor. Komedileri küçümseyen Akademi dahi bu filme kayıtsız kalamamış ve en iyi film dahil 4 Oscar'ı takdim etmişti.

        • 15

          Harry Sally ile Tanışınca 1989
          (When Harry Met Sally) Yönetmen: Rob Reiner

          1980'lerin sonu, 90'lı yılların ortalarında Hollywood'da romantik komedi altın çağını yaşadıysa bunun nedenlerinden biri belki de “When Harry Met Sally”nin başarısıydı... 1990'lar romantik komedisini şekillendiren isimlerden biri olan senaryo yazarı Nora Ephron, iki yakın arkadaşın beklenmedik şekilde romantikleşen ilişkisini “Annie Hall”dan esinlenen serbest bir hikâye kurgusuyla anlatıyordu.

        • 16

          Birbirini çok iyi tanıyan, sırlarını ve dertlerini bilen Harry (Billy Crystal) ile Sally'nin (Meg Ryan) iki arkadaşın âşık olmasının yarattığı durumları, avantajları ve dezavantajlarıyla eğlenceli bir biçimde anlatan filmin kuşkusuz en unutulmaz sahnesi Meg Ryan'ın restorandaki orgazm taklidiydi.

        • 17

          Bana Sevdiğini Söyle 1989
          (Say Anything...) Yönetmen: Cameron Crowe

          Lisenin sıradan öğrencilerinden Lloyd (John Cusack), okulun en başarılı, geleceği parlak öğrencisi Diane (Ione Skye) ile birlikte olmak ister. “Say Anything”i sıradan aşk filmlerinden ayıran yanı, öykünün gerçekçiliği, karakterlerin derinliği ve gençliğin enerjisi...

        • 18

          Seyrederken kendi gençlik aşklarınızı hatırlıyorsunuz. Unutulmaz sahnesini ise galiba herkes biliyor: John Cusack, portatif kasetçalarla sevgilisinin evinin önünde Peter Gabriel’in “In Your Eyes” adlı şarkısını çalar.

        • 19

          Bugün Aslında Dündü 1993
          (Groundhog Day) Yönetmen: Harold Ramis

          Zamanın baskısından kurtulmanın nelere kadir olabileceğini anlatan belki de en iyi film... Harold Ramis'in Danny Rubin'le birlikte yazdığı senaryo; küçük bir taşra kentinde geçen sıkıcı bir günü defalarca yaşamak zorunda kalan kibirli, duyarsız ve agresif bir hava durumu sunucusunun öyküsü olarak başlar...

        • 20

          Önceleri kendini kapana sıkışmış gibi hisseden Phil (Murray) gerçek anlamda olgunlaşıp, zayıflıklarından arındıkça hayatın değerini anlar ve gerçek anlamda sevmeyi de öğrenir. Aşkın bazen çaba istediğini ve mutsuzluğumuzun nedenlerinin çoğu zaman kendi içimizde gizli olduğunu anlatan film, bugün artık “modern bir klasik” olarak anılıyor.

        • 21

          Dört Nikah Bir Cenaze 1994
          (Four Weddings and a Funeral) Yönetmen: Mike Newell

          Gerçekten âşık olduğu kadınla evlenmek isteyen Charles ile arkadaşlarının öyküsü gösterime girdiği yılın en çok sevilen ve seyredilen filmlerinden biriydi. Richard Curtis'in dört nikah ve bir cenaze törenini takip eden, parlak fikirlerle dolu senaryosu utangaç, kibar ve duygularını açıklamakta zorlanan Charles (Hugh Grant) ile Amerikalı Carrie (Andie MacDowell) arasındaki romantik ilişkiyi ustalıkla geliştiriyordu.

        • 22

          Gönül serüvenlerindeki yanlış kararlar, yanılgılar ve geri dönüşleri anlatan film, İngiliz usulü mizahıyla da öne çıkıyordu. Yönetmen Mike Newell'in ustalığından da büyük güç alan film, bugün modern İngiliz romantik komedisinin öncü filmi olarak kabul ediliyor.

        • 23

          Aşk ve Para 1998
          (Out of Sight) Yönetmen: Steven Soderbergh

          Beklenmedik koşullar altında birbirlerinden hoşlanan bir banka soyguncusu (George Clooney) ile görevi onu yakalamak olan bir federal ajanın (Jennifer Lopez) hikâyesi...

        • 24

          Elmore Leonard’ın romanından sinemaya uyarlanan film, bir suç filmi olmasına karşın seyirciyi romantizmiyle yakalıyor. Tadı damaklarda kalacak, hem erkeklerin hem de kadınların ilgisini çekecek muzip ve duygusal bir film.

        • 25

          Mesajınız Var 1998
          (You’ve Got Mail) Yönetmen: Nora Ephron

          1940 yapımı “The Shop Around the Corner” adlı klasiğin serbest bir uyarlaması... Küçük ve şirin bir kitapçı dükkânı işleten Kathleen (Meg Ryan), büyük bir kitap zincirinin mahalledeki yeni mağazasını açmaya hazırlanan Joe’dan (Tom Hanks) nefret eder.

        • 26

          Joe’nun uzun süredir internetten yazıştığı kişi olduğunun farkında değildir. Birbirlerini tanıdıklarını bilmeden yazışmayı sürdürürler... New York’taki gündelik hayatı, mevsimlerin geçişini sıcak bir üslupla anlatan, seyri keyifli bir romatik komedi...

        • 27

          Aşk Engel Tanımaz 1999
          (Notting Hill) Yönetmen: Roger Michell

          Bu da birçok klasik aşk filmi gibi oğlanın kıza rastlamasıyla başlar. Ne var ki, oğlan Londralı kendi halinde sıradan bir kitapçı, kız ise dünyanın en ünlü film yıldızlarından biridir...

        • 28

          Kısaca aşkları sadece onları değil, dünyayı da ilgilendirmektedir ve bu durum her şeyi zorlaştırmaktadır. İngiliz romantik komedisinin usta yazarı Richard Curtis, bir kez daha inandırıcı, sıcak ve samimi bir gönül serüveni anlatmayı başarıyor. Film, Rhys Ifans'ın oynadığı erkek arkadaş başta olmak üzere zengin yan oyuncu kadrosuyla da öne çıkıyor.

        • 29

          Amelie 2001
          Yönetmen: Jean-Pierre Jeunet

          Hayata karşı olumlu yaklaşımı ile mutsuzluğa, depresyona ve kederli çocukluğuna meydan okuyan Amelie’nin (Audrey Tautou) hikâyesi... Sevmesini, dokunmasını bilmeyen bir baba ve intihar etmiş bir annenin çocuğu olan Amelie, başkalarını mutlu etmenin kendisine iyi geldiğini keşfeder ve hayatı değişir.

        • 30

          Bir gün insanların istemeyip çöpe attığı fotoğrafları toplayan Nino (Mathieu Kassovitz) ile tanışır ve onda aşkı bulur. Defalarca seyretmek isteyeceğiniz, müzikleri ve görüntüleriyle size kendinizi hep iyi hissettirecek bir film...

        • 31

          Aşk Her Yerde 2003
          (Love Actually) Yönetmen: Richard Curtis

          Heathrow Havaalanı'nda birbirlerine sevgiyle sarılan insanların görüntüleriyle açılan film, “dünyada sandığımızdan çok daha fazla sevgi olduğu ama bizim bunu fark etmediğimiz” tezinden hareket ediyor. Londra'da Noel öncesi günlerde geçen film, içlerinde İngiltere Başbakanı ve orta yaşlı bir rock yıldızının da olduğu birbirinden çok farklı 8 çiftin iç içe geçen hikâyesini samimi ve sıcak bir üslupla anlatıyor.

        • 32

          İngiliz romantik komedisinin usta ismi Richard Curtis'in yazıp yönettiği film, Frank Capra'nın “Şahane Hayat”ıyla birlikte en iyi Noel filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Depresif ve mutsuz geceleri ısıtmak için her evde bir tane bulundurulmasında fayda var.

        • 33

          Sil Baştan 2004
          (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) Yönetmen: Michel Gondry

          Birbirlerini hafızalarından silip atmak isteyen iki sevgilinin, Joel (Jim Carrey) ile Clementine’in (Kate Winslet) öyküsü... Mütevazı bir New York dekorunda geçen bu bilimkurgu öyküsü, bir noktadan sonra Joel Barish’in hafızasının kıvrımlarına transfer oluyor.

        • 34

          Dolayısıyla biraz karışık, tuhaf bir kurgusu var. Ama kendinizi kaptırırsanız aşkın gücünün etkisi altına girmemeniz mümkün değil. Seçkimizin en gerçekçi ve hüzünlü filmi.

        • 35

          WALL-E 2008
          Yönetmen: Andrew Stanton

          Aslında klasik bir “oğlan kıza rastlar” hikâyesi ama her şey çok farklı şekilde geliştiği için romantik bir film seyrettiğinizi biraz geç fark ediyorsunuz...

        • 36

          Yaşamın sona erdiği gezegenimizde kendi kendini şarj ederek tek başına çalışmaya devam eden küçük robot WALL-E, bir gün bir başka dünyadan gelen Eve’i görür ve ona âşık olur... Eve şık, havalı ve güzel bir robottur. Robotlar âşık olur mu, demeyin, bu filmi seyredin! Romantizm bazen ayrıntılarda gizlidir.

        • 37

          Juno 2007
          Yönetmen: Jason Reitman

          16 yaşında hamile kalan ama kürtaj olmaktan vazgeçerek çocuğunu doğurmaya karar veren kibirli ve şımarık Juno'nun öyküsü ilk bakışta kesinlikle bir romantik komediye benzemiyor.

        • 38

          Daha çok gerçekçi bir Amerikan bağımsız filmini andırıyor. Ama öykü ilerledikçe lisenin atletizm takımındaki mini şortlu, sakin ve kırılgan Bleeker, çocuğun biyolojik babası olmaktan çıkıp ana bir karaktere dönüşüyor... Son 30 dakikada iyice anlıyoruz ki Diablo Cody'nin yazdığı bu film en başından itibaren “arıza kız” ile “efendi oğlanın” aşk öyküsünü anlatıyor aslında.

        • 39

          Aşkın (500) Günü 2009
          ((500) Days of Summer) Yönetmen: Marc Webb

          Genç yönetmen Marc Webb, bu ilk uzun filminde, Scott Neustadter and Michael H. Weber'in mükemmel ve yenilikçi senaryosundan son yılların en iyi romantik komedilerinden birini çıkarmayı başarıyor. Öyküyü âşık bir erkeğin hafızasının içinden takip ediyoruz. “Edebi bir lezzet” de vaat eden öykü, düz bir akış izlemiyor.

        • 40

          500 gün süren bir aşkın içinde sürekli olarak ileri geri giderek dolaşıyor; ilişkinin iyi ve kötü günlerini görüyor, yaşanan ilk heyecanlara, irili ufaklı krizlere şahit oluyoruz. Bir değil en az birkaç kez seyredilerek tadına varılacak filmlerden. Tom'da Joseph Gordon-Levitt, Summer'da ise Zooey Deschanel'in çok iyi olduklarını belirtelim.

        • 41
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa