Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Okan Buruk’un son derece anlaşılabilir kadro tercihleri ve elini oyun içinde daha güçlü kılmak için 4 yerli ile sahaya çıkması ilk yarı için çok işe yaramadı. Bilhassa Barış Alper’in etkisizliği ve Zaha’nın biteviye ikili üçlü sıkıştırmaya tabi kalması ön hattı zayıflattı.

        Buna rağmen ilk 7 dakikada Icardi ile iki, 34’te Barış Alper, 42’de de Kerem ile gol pozisyonları bulundu. Ev sahibinin ilk yarı süresince direnci dikkat çekti. Savunmasında iki 88, bir 89’lu deneyimi barındıran Antalyaspor, Erdal Rakip ve Dario Saric’in oyun bilgisinin yüksekliği ile gol yemeden tamamladı 45+2’yi.

        İlk yarının arazını tespit eden Okan Buruk, büyük maçların büyük; mütevazı maçların sıradan oyuncusu Barış Alper Yılmaz ile başlamadı yeni yarıya. Tete’nin oyuna girişiyle sağ tarafı etkin kılmaya karar verilmişti. 47’deki Icardi kafası ve kalecinin kurtarışı planın tuttuğunu gösteriyordu. Şiddetli ön alan presi ile şekillenen baskı, golü de bir duran toptan getirdi.

        Golden sonra Antalyaspor beraberlik için çaba gösterse de bir pozisyon dışında taraftarının yüreğini hoplatamadı. 77’de Asombalonga öyle bir gol kaçırdı ki… Sanırsın WhatsApp’taki yüzünü kapatma emojisi! O da unutmaz herhalde uzun süre…

        Okan Buruk’un Kaan ve Mertens ile orta sahayı, Nellson ile savunmayı demlendirici hamleleri neticesinde (77’deki şanslı anı bir kenara bırakırsak) maça etki ettiğini net söyleyebiliriz.

        Icardi’nin geçen sezon Kadıköy deplasmanında attığı golün benzeriyle finali yaptığı maçın adamı bence OKAN BURUK… Her hamlesi tuttu; her planı yerli yerindeydi. Geniş kadro böyle kullanılır dedirtti.

        Hakem Zorbay Küçük’e bir soru sorarak iyi hafta sonları dileklerimi iletiyorum… ‘Sevgili hocam… 26.dakikada Buksa’nın Muslera’nın bileğine basmasını siz ve V.A.R hakemleriniz Arda Kardeşler ile Özgür Yankaya göremediniz! Madem faul kararınızdan bu denli emindiniz niçin Muslera’ya gösterdiğiniz sarı kart sonrasındaki alkışa ikinci sarıyı çıkarmadınız? O da oyun kurallarının bir parçası değil mi?