Olimpiyat Oyunları'nı günde 50 bin siber saldırıdan korudu

Bir spor müsabakasının sorunsuz gerçekleşebilmesi için gereken en önemli şey nedir? Saha, takımlar, hakemler, seyirci?

Hayır, teknoloji.

Teknoloji artık sadece ortamı aydınlatabilmek, hoparlörleri devreye almak, haberleşmeyi sağlamak, skorbordu işletmek, TV’leri çalıştırmaktan çok daha önemli bir göreve sahip. Güvenliği de sağlamalı. Artık siber saldırıların hedefi her yer; bu yıl içerisinde gerçekleşen iki büyük siber saldırıyla bankalar, hastaneler, havayolu şirketleri başta olmak üzere birçok kritik hizmet darbe aldı.

Daha önce nükleer santrallere, elektrik şebekelerine de farklı yerlerde siber saldırılar düzenlendiğini gördük. Bazı şirketler siber saldırının gölgesinde üretimi tamamen durdururken, bazıları da kısıtlı hizmet sundu ve sonuçta olan yine bize oldu; hayat kimi yerlerde durma noktasına geldi.

GÜNDE 50 BİN SİBER SALDIRI ENGELLEDİ

Bu gibi durumların yaşanmaması için çalışan Atos’un IMEA CEO’su Francis Meston ve Türkiye CEO’su Cüneyt Uslu ile bu konuları konuşmak üzere bir araya geldik. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nın altyapısını kuran Atos’un IMEA CEO’su Francis Meston, sisteme günde ortalama 50 bin adet siber saldırının gerçekleştiğini söylüyor.

Atos’un görevi ise bulut üzerine taşıdığı altyapıyı bu saldırılardan korumak. Bulut Bilişim (Cloud Computing) verilerin internet üzerinde tutulması ve her yerden kolayca ulaşılmasını sağlıyor, ancak bu verileri saldırılardan korumuyor. Atos ise kendi sistemleriyle bu güvenliği sağlıyor. 72 ülkede 100 bin çalışana sahip şirket, birikimiyle, savunma, üretim, finans, sağlık, perakende, medya, kamu ve kamu hizmetleri, telekom ve lojistik alanlarında hizmet veriyor.

BULUT SAYESİNDE İK'DA YÜZDE 80 TASARRUF

12 milyar euroluk ciroya sahip şirketin IMEA CEO’su Meston, Atos’un 1992’den beri Olimpiyat Oyunları’nın altyapısını kurduğunu söylerken, 2016’nın buluta geçiş yılı olduğunu ve bu yüzden daha çok çalıştıklarının altını çiziyor.

Verileri buluta taşımak ciddi bir insan kaynağı tasarrufu anlamına gelmiş. 5 bin çalışan yerine sadece 1.000 çalışanla sistemi yönetmek mümkün olmuş. Bu da bilgi sistemi mâliyetlerinde yüzde 35 tasarruf anlamına geliyor. Üstelik güvenlikten zerre ödün vermeden; çünkü bu bahsedilen 50 bin saldırıdan başarılı olan sayısı sıfır.

200 BİN SAAT TEST ETTİ, DİJİTAL DALGAKIRANI KURDU

Atos, 22 olimpiyat alanında meydana gelebilecek sel, internet bağlantısı kopması, elektrik kesintisi, siber saldırılar ve son anda gerçekleşebilecek takvim değişiklikleri başta olmak üzere, yaklaşık bin adet felaket senaryosunu tam 200 bin saat boyunca test etmiş. Bu sayede de olimpiyatta dijital şok dalgalarından koruyacak sistemi kurmuş. Rio Olimpiyat Oyunları’nın bunun dışındaki teknoloji karnesi de oldukça zengin; 250 sunucuda 80’den farklı sistem ve uygulama çalıştırılmış.

Şirket, yenilikçilik çalışmalarında farklı örneklere de sahip. Türkiye CEO’su Cüneyt Uslu, İngiltere’deki Wembley Stadyumu’nda hayata geçirdikleri bir örneği Türkiye’de de görmek için heyecan duyuyor.

MAÇTA SİPARİŞLER KOLTUĞUNUZA GELECEK

Devre arasında ya da maç sırasında bir şey yemek içmek isteyenlerin bildiği o sıkıntı var ya. Yerinizden kalksanız, hem kuyruğa girip zamanında her şeyi almak zor hem elinizdekileri dökmeden ilerlemek. Diğer yandan önemli anları kaçırmak da var. İşte bunun için bir mobil uygulamayla, siparişi önceden verip kolayca alabilmenizi sağlayan bir sistem kurmuşlar. Takımınızın mağazasından vereceğiniz siparişler ise koltuğunuza kadar geliyor. Üstelik alışverişi maç öncesinde yapabiliyorsunuz. Uslu, Türkiye’de de bu sistemi hayata geçirmek için çalıştıklarını söylüyor.

Atos, 2018’de Kış Oyunları’nın gerçekleşeceği Kore’de aktif olan 5G teknolojisinden faydalanmayı planlıyor. Şirketin Türkiye’de ise 500 çalışanı bulunuyor ve 100 milyon euroyu aşan cirosuyla, enerji, savunma, finans ve telekom sektörlerine hizmet veriyor.