Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Opera-Bale Notre Dame’a mutlu bir son onun için imkansız: Angelo del Vecchio

        Meltem ŞAHBAZ / HABERTÜRK

        İnsanlığa dair en gerçek hikayelerden biri Notre Dame’ın Kamburu… Saflık timsali kamburumuz Quasimodo, onurlu çingene Esmeralda’ya aşık olur. Bu umutsuz aşkın karşısında sadece Quasimodo’nun çirkinliği yoktur. Bir yanda Esmeralda’nın aşık olduğu kalpsiz Phoebus, diğer yanda Quasimodo’yu sahiplenip büyüten rahip Frollo… İkisi el birliğiyle Quasimodo ile Esmeralda’yı ölümle buluştururlar… İşte bu kült eser 9-25 Mart tarihleri arasında Notre Dame de Paris ismiyle müthiş bir müzikal olarak Fransızca sahnelenecek İstanbul’da. Quasimodo karakterine hayat veren Angelo del Vecchio ile bir araya geldik.

        İstanbul’da 16 günde 21 kez sahnede olacağınız yoğun bir performans serisi sizi bekliyor. Bu müthiş bir tempo demek oluyor. Müthiş bir tempo anlamına geliyor. Böylesi sıkı bir yoğunluğa hazırlanmak da kolay olmasa gerek…

        Evet, gösteri için hazırlık çok yoğundu. Çünkü aramıza katılan birçok yeni dansçı ve önümüzde gösterilerle dolu üç zor hafta var. Üstlendiğim Quasimodo rolü çok fazla fiziksel hazırlık gerektiriyor, çünkü her şarkıyı eğilerek veya sürünerek söylemem gerekiyor. Bu yüzden her gün sırtım ve bacaklarım için özel egzersizler yapıyorum. Ayrıca şarkıların zorluğu ve sahnemizin de büyüklüğü sebebiyle nefesimi iyileştiren kardiyo çalışmalarına ihtiyacım oluyor. Sakatlıkları önlemek ve fiziksel hazırlık için her zaman yanımızda olan harika fizyoterapistimiz Dominique Sappia'ya bu noktada teşekkür etmek istiyorum. Şahsen ben bir haftada içinde birçok gösteri olan maratonları tercih ediyorum çünkü bu bizim gerekli ritme girip konsantrasyonumuzu kaybetmememizi sağlıyor.

        Biraz da eskilerden bahsedelim mi? 11 yaşında şarkı söylemeye ve piyano çalmaya başlamışsınız. Ailede müzisyen var mıydı?

        Annem benim ilk rehberimdi. Kendisi bir mezzosoprano ve gospel şarkıcısıdır. O yüzden müziğe adım atmak kendiliğinden oldu benim için. Zevk için altı yaşında şarkı söylemeye başladım sonra 11 yaşında konservatuvara piyano eğitimi için girdim ve aynı zamanda şan dersleri de alıyordum. Çok kısa bir süre sonra ilk odisyonlarımı yapmıştım ve en büyük hayalim profesyonel bir şarkıcı olmaktı. Notre Dame de Paris'in bestecisi Richard Cocciante beni "Giullieta e Romeo"nun baş şarkıcısı olarak seçtiğinde bu hayalime çok erken yaşta kavuştum. O zamanlar 15 yaşındaydım ve o zamandan beri sürekli beraber çalıştık.

        Bu denli genç yaşta müthiş bir başarı gerçekten… 2011 yılından beri Quasimodo karakterini canlandırıyorsunuz yani... Quasimodo’nun sizi en etkileyen özelliği ne?

        Victor Hugo'nun romanını Quasimodo'nun hikayesini ve kişiliğini derinden anlamak için okumuştum. Bir mahkum gibi Notre Dame katedralinde yaşıyor ve onun için dışarıdaki dünya ile gerçek bir bağlantı çok nadiren kurabiliyor. Ne zaman dışarıdaki şeyleri görme şansı elde etse, daha önce hiç görmemiş ve şaşırmış bir çocuk gibi tepki veriyor. Güzelliği Esmeralda'da görüyor, insanların acımasızlığını ise fiziksel şekli yüzünden onunla dalga geçen insanlarda görüyor. Oynadığım karakteri her zaman tek kelimeyle tarif ettim, Quasimodo saftır…

        Aslında ben hikayeye baktığımda Quasimodo’nun dokunaklı öyküsünün dışında, güzel ve arzulanan bir kadının, ona ilgi duyan erkeklerin arasında nasıl acı çektiğini de görüyorum. Bir yanda Frollo, diğer yanda Phoebus... Notre Dame, Quasimodo için olduğu kadar Esmaralda açısından da acıklı bir aşk hikayesi değil mi?

        Notre Dame çok çağdaş ve gerçekçi bir hikaye. Üzücü ama 1482’den bu yana hiç değişmeyen bir gerçekliği anlatıyor. Bu ırksal, sosyal ve fiziksel farklılıkların hikayesi. Fakir ve çirkin bir erkek, çekici bir kadın tarafından asla sevilemez. Mülteciler her zaman sığınma için savaşırlar. Kalpsiz yakışıklı asker her kadını kendine aşık edebilir. Kilise her zaman en güçlü ve gizemli kurum olmuştur. Yani bu, insanlar hakkında üzücü ama gerçek bir hikaye…

        Peki diyelim ki Notre Dame hikayesini yeni baştan kurgulayacaksınız. Bu sefer farklı bir şekilde iki aşığı birbiriyle kavuşturacaksınız. Esmeralda ile Phoebus’u mu kavuştururdunuz, yoksa Esmeralda ile Quasimodo’yu mu? Sonuçta Phoebus başlarda Esmeralda’yı seviyordu, Esmeralda da Phoebus’a aşıktı. Diğer yanda ise Quasimodo Esmeralda’ya aşıktı. Sizin kurgunuz nasıl olurdu?

        Bu gerçekten benim için imkansız! Üzgünüm ama Steven Spielberg ve Walt Disney filmleri dışında mutlu sonları sevmiyorum… (Gülüyor) Ama küçükken Notre Dame'ın Kamburu çizgi filmini severdim…

        The Voice Fransa’ya katılmışsınız internette gördüğüm kadarıyla. Bu macera fikri nereden çıktı?

        Müzikal tiyatrodan farklı bir şey yapmak istiyordum. Kariyerime performans sanatçısı olarak başladım ve bunu çok seviyorum. Ama size dediğim gibi çocukluktan beri hayalim, kendi şarkılarımı söylemekti. Bu yüzden bir yetenek yarışmasındaki maceraya atıldım ve oldukça zevkliydi.

        Daha önce ziyaret etmiş biri olarak İstanbul hakkında neler düşünüyorsunuz? İstanbul’da en çok neyi sevdiniz?

        Napoli'nin yakınında bir kasabada doğdum, İtalya'nın güneyinde. Bu sebeple ne zaman İstanbul'a gelip sokaklarda dolaşsam, neredeyse hiçbir fark hissetmiyorum. 1500’lerde Osmanlı tarafından fethedilmiştik ve Türk kültürünün büyük bir kısmını hala koruyoruz. Geleneksel Napoliten müziğini dinlediğiniz zaman yemin ediyorum çok şaşırırsınız, çünkü müziğin kökleri tamamen aynı. 2014 yılında Türkiye'ye geldiğimde çok sevmiştim ama umuyorum ki gelecek haftalarda Boğaz’ı görme şansım olacak. Bu arada kebabı öyle çok seviyorum ki her gün yiyebilirim.

        9 Mart’ta İstanbul’da Zorlu PSM’de uzun bir maraton başlıyor. İzleyicileri neler bekliyor? Neler söylemek istersiniz?

        Hikaye hep aynı, aynı şekilde müzik de… Notre Dame, 20 yaşında bir şov olsa da, çok fazla değişime ihtiyaç duyan bir gösteri. Hem müzikal hem de görsel açıdan daima güncel ve son derece modern olmayı başarıyor. Eminim ki seyirciler 2014’teki versiyona kıyasla daha taze bir gösteri keşfedecekler. Kostümler ve sahneler biraz değişti. Çok sayıda genç ve süper yetenekli sanatçı ile tamamen yeni bir oyuncu kadrosu oluşturduk ve en önemlisi bu sefer orijinal dili Fransızca versiyonuyla seyircilerin karşısında olacağız. Sizleri şovumuza bekliyoruz!

        Meltem ŞAHBAZ / HABERTÜRK

        Röportaj: Meltem Şahbaz

        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa