Neo-Nazi terörü can yakmaya devam ediyor!

İki Almanya'nın 1990'da birleşmesinin ardından resmi rakamlara göre 94 kişi aşırı sağcı terör nedeniyle hayatını kaybetti. Ancak gazetecilere ve Amadeu Antonio Vakfı'na göre gerçek sayı resmi rakamların üzerinde ve 200'e yakın. Eleştiriler, hükümet yetkililerinin bazı cinayetleri politik motivasyonlu olarak kategorize etmediği için aradaki farkın oluştuğuna işaret ediyor.

Alman hükümetinin ve kolluk kuvvetlerinin aşırı sağ ile mücadele biçimi yer yer sert eleştirilere konu olurken, 90'lı yılların ardından son 5 yılda bir kez daha hız kazanan neo-Nazi terörü düzenli aralıklarla Almanya'nın gündemine gelmeyi sürdürüyor.

HALLE SALDIRILARI, 2019

Geçtiğimiz yıl 9 Ekim'de, Stephan B. isimli bir neo-Nazi terörist Halle kentinde bir sinagoga yönelik saldırı girişiminde bulundu. Musevilerin, en kutsal gün olarak gördükleri Yom Kippur'da saldırıyı gerçekleştirmek isteyen Stephan B. bir araç kiraladı ve aracı patlayıcı ve silahlarla doldurarak hedefindeki sinagoga gitti.

İçerisinde onlarca kişinin ibadet ettiği sinagoga giremeyen Stephan B. önce yoldan geçen bir kişiyi öldürdü ardından aracıyla yakınlardaki bir kebapçıya girerek buradaki bir müşteriyi öldürdü.

Neo-Nazi terörist arkasında anti-semitist, ırkçı ve yabancı düşmanı bir manifesto bıraktı.

WALTER LÜBCKE CİNAYETİ

Merkel'in partisi CDU'nun yerel politikacılarından biri olan Walter Lübcke, geçtiğimiz yıl 2 Haziran'da aşırı sağcı Stephan E. tarafından öldürüldü.

Cinayetin sebebi Lübcke'nin Merkel'in mülteciler için açık kapı politikasının bir destekçisi olmasıydı.

ALMANYA'NIN AŞIRI SAĞCI TERÖR GRUPLARI

Almanya'da son yıllara damga vuran aşırı sağcı şiddetin arkasında genel olarak yerel birimlerden oluşan küçük terör örgütleri bulunuyor.

2015'te kendilerine Gruppe Freital ismini veren bir grup mültecilere ve mülteci destekçilerine yönelik saldırılar gerçekleştirmişti. 2018'de örgütün 8 mensubu hakkında, terör örgütü kurmak suçlamasıyla dava açıldı.

Mayıs 2015 kendilerine Oldschool Society isimli bir grubun üyeleri 5 farklı Alman kasabasında gözaltına alındı. Grubun göçmenlerin evlerine, camilere ve okullara saldırı hazırlığında olduğu iddia edildi.

ALMAN DEVLETİ İÇERİSİNDE AŞIRI SAĞ

Almanya'da aşırı sağcı terör saldırıları arttıkça en çok tartışılan konulardan biri polis ve istihbaratın bu konuya yaklaşımı ve neo-Nazi tehdidini ele alış biçimi oldu.

Alman polisi ve ordusunun içerisinde aşırı sağ grupların olduğu iddiaları zaman zaman gün yüzüne çıkarken, Nisan 2017'de kafa karıştırıcı bir dava nedeniyle bu iddialar yeniden tartışılmaya başlandı.

Franco A. isimli Alman askeri, terör saldırısı planladığı iddiasıyla gözaltına alındı. İddiaya göre Franco A. isimli asker bir saldırı gerçekleştirecek ve bunu Suriyeli mültecilerin suçlanacağı bir şekilde yapacaktı. Alman asker bunun için kendisini bir mülteci olarak bile kaydettirmiş ve Almanya'ya iltica başvurusunda bulunmuştu.

Franco A.'nın saldırı listesinde Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın da içerisinde bulunduğu birçok SPD'li politikacı vardı.

NSU CİNAYETLERİ VE KUNDAKLAMALAR

Almanya'dan neo-Nazi terörünün en can yakıcı olduğu ve temelde Türk toplumunu hedef aldığı yıllar 90'lardı.

1990'dan 1993'e kadar olan dilimde aşırı sağcı teröristler Almanya'da birçoğu Türk kökenli 58 kişiyi öldürdü.

Neo-Nazi teröristlerin iki Almanya'nın birleşmesinin ardından işledikleri cinayetlerin ilki Angolalı Antonio Kiowa oldu.

Mayıs 1993'te Solingen'de gerçekleşen kundaklama eyleminde ise tamamı Türk 3 genç kız ve iki kadın hayatını kaybetmişti.