Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Cahit Berkay: Piyasa günü kurtarmaya yönelik şarkılarla dolu

        Cahit Berkay, 50’nci sanat yılında yeni bir yeteneği müzik dünyasına kazandırmak için kollarını sıvadı. ‘Işığını Yansıt’ adlı projede birinci olacak adayın müzik danışmanlığını üstlenecek olan usta müzisyen, pop müzikteki çıtanın her geçen gün biraz daha düştüğünden dem vuruyor... Berkay, HT Magazin'den Arif Hür'e konuştu...

        ‘Işığını Yansıt’ projesinin jüri koltuğunda sizi de görüyoruz. Bu projeyle neyi amaçlıyorsunuz?

        Benimle birlikte Zuhal Olcay, Nihat Odabaşı ve Selçuk Kaya’nın da jüri üyeliği yaptığı yarışmada Türkiye’nin yeni starlarını arayacağız. Finali eylül ayında Marmara Forum’da gerçekleştireceğimiz yarışmaya yaklaşık 1200 başvuru oldu. Bu rakam şu an 40’a kadar düştü. Büyük finalde birinci seçilecek genç müzisyen adayına hem beste vereceğim hem de müzik direktörlüğü yapacağım. Kaderde bir ses yarışmasında jüri üyeliği yapmak da varmış. Ayakları yere basan bir proje olduğu için bu teklifi hiç düşünmeden kabul ettim. Umarım, geleceğin starlarını milyonlarla buluşturacağız. Bu yarışmanın geleneksel hale geleceğinin müjdesini de verebilirim.

        Söz yazan ve beste yapan genç müzisyenlerin üretimlerini nasıl buluyorsunuz?

        Pop müzikte çıta bayağı aşağıda. Şarkı sözleri yerlerde sürünüyor. Tabiri caizse, pek çok sanatçıda ‘Kafiye tutsun da gerisi önemli değil’ zihniyeti ağır basıyor. Kitap okumazsan, nasıl kalıcı eser üreteceksin? Nâzım Hikmet’ten Pir Sultan Abdal’a, Karacaoğlan’dan Yaşar Kemal’e pek çok şair ve düşünürden beslenmen lazım. Genç arkadaşlar vakitlerini kitap okumaya ayırsalar, beslenme torbaları olacak ve ortaya nitelikli eserler çıkacak. Ama yok! Pop müzik piyasası günü kurtarmaya yönelik şarkı sözleriyle dolu. Sezen Aksu hâlâ kitaplardan deli gibi besleniyor. Ben de hem Batı müziği hem de türkülerle büyüdüm. İkisinin harmanından ortaya çıktım işte. Bu piyasada en önemli şey şudur: Kendin olacaksın!

        Geçmiş yıllara nazaran sanatçı unvanı daha mı kolay ediniliyor artık?

        Çok kolaylaştı. Bir şarkı söyleyip çıkış yapana müzisyen dendiği için ben kendime ‘çalgıcı’ diyorum mesela. Ben kendimi milyonlara tanıtabilmek için k.çımı yırttım!

        Nasıl yani?

        Parasız kaldım, metroda çaldım. Sokakta kitap sattım, elektrik tesisatı döşedim, çatı aktardım. Napoli’de altı ay boyunca NATO üssünde müzik yaptım. Amsterdam’da 13 ay barmenlik yaptım. Fransa’da Türk lokantası açtım. Bunların yanında bir de öğrencilik yaptım. Bugüne tırnaklarımla kazıyarak geldim. Bir daha dünyaya gelsem yine çalgıcı olmak isterdim.

        ‘Kliplerimiz yayınlanmıyor’

        Moğollar’la yarım asrı devirmiş biri olarak günümüzde grup müziği yapanların pek çoğu neden zamana yenik düşüyor?

        Düşmeyenler de zor şartlar altında sanatlarını icra etmeye çalışıyor. Grup olarak müzik yapanların var olabilmesi için yapımcıların desteği gerekiyor. Ama yapımcılar pişmiş sanatçılarla ilgileniyor. Tüccar kafasıyla hareket ederek, yeni seslere yatırım yapmıyorlar. Müzik kanalları bu işe yıllarını vermiş Moğollar’ın kliplerini oynatmıyor ekranlarda, yeni gruplarınkini nasıl oynatsın? Bu tekelleşmenin ortadan kalkması gerekiyor.

        ‘Saygı albümü’ eylülde geliyor

        Müzikal anlamda yeni çalışmalarınız var mı?

        Sürekli üretim halindeyim. Telefonumda kayıtlı 60’a yakın beste var. Eylülde adıma 8 veya 10 şarkıdan oluşan bir albüm yapılacak. Bu saygı albümünde Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin lokomotif olarak yer alacak. Genç arkadaşlar, benim şarkılarımı yorumlayacaklar. En sonunda ortaya çıkan şarkıları 45’lik plaklar halinde çıkaracağız. Bu albümler dinleyicilerle buluştuktan sonra Moğollar olarak bir yıl sürecek Türkiye ve Avrupa turnemiz başlayacak. Turne kapsamında Hollanda, Almanya, Belçika ve ABD başta olmak üzere pek çok ülkeyi gezeceğiz. Türkiye’de 30’a yakın şehri dolaşacağız.

        İlerlemiş yaşına rağmen hem zihin hem fizik olarak zinde olmasını düzenli olarak pilates yapmasına bağlayan Cahit Berkay, “Yıllardır bağlama ve gitar çalmaktan kamburum çıkmıştı. Pilates yapmaya başladıktan sonra artık zindeyim. Herkes pilates yapmalı” diyor.

        ‘Kötülüğün ilacı sevgi’

        Bugüne kadar iki evlilik yaptınız ve uzun yıllardır bekârsınız. Yeniden evlenmeyi düşünmediniz mi?

        Hiç düşünmedim. Evlilik mesuliyetli bir iş. Arada arkadaşlarım oluyor. Ne hikmettir bilinmez imzayı attıktan sonra sihir bozuluyor.

        Evlilik aşkı öldürüyor mu yani?

        Evlilik aşkı öldürmez. Derinden bir aşk, yoğunlaşmış bir sevgi varsa bu ölmez. Aşk olmasa bile sevgi muhakkak olmalı. Sevgisiz bir yaşam düşünemiyorum. Dışarı çıktığımda insanların yüzüne baktığımda maalesef çoğunun birbirine düşman gibi baktığını görüyorum. Ufacık bir olayda bile insanlar kavga edebiliyor. Kötülüğün en büyük ilacı sevgidir.

        ‘Keşke Eurovision’a Selda Bağcan gitse’

        Önümüzdeki yıl lizbon’da düzenlenecek olan Eurovision şarkı yarışmasına ülke olarak katılıp katılmayacağımız, katılırsak bizi kimin temsil edeceği bir süredir tartışma konusu. Sizin bu konuya bakışınız nedir?

        Ülkemizin sesini yurtdışında daha gür bir biçimde duyurabilmek için beş yıl aranın ardından bu yarışmaya yeniden katılmalıyız. Eurovision’u, sırf müzik yarışması olarak sınırlayamayız, orada bir dans şovu da var. Keşke bizi Selda Bağcan temsil etse diyorum. Şov kadını değil ama sesiyle oradaki herkesi siler süpürür.

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa