Emre Altuğ: Tahminimden çok daha başarılı, ünlü ve para kazanmış biriyim

Meslektaşları arasında farklı bir konuma sahip. Hem oyunculukta hem de müzikteki kariyerini uzun yıllardır bir arada sürdürerek iki alanda da yoğun üretim göstermeyi başaran ender isimlerden. Bu yaz da ne müziği ne oyunculuğu ihmal etti: Üstat Yıldırım Gürses’in 10 şarkısını seslendirdiği ‘Yıldırım Gürses Şarkıları’nın piyasaya çıkmasının ardından şimdi de bu hafta gösterime giren ‘Mezarcı’ adlı sinema filminde başrolde... Altuğ, HT Magazin'den Mehmet Çalışkan'a açıklamalarda bulundu.

5 albüm, 4 tekli, 11 televizyon dizisi, 12 sinema filmi, sunuculuk ve birçok tiyatro oyunu... Geriye dönüp baktığınızda, kariyeriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hiç fena değil. Rakamları duyunca daha bir hoşuma gitti. Bu kadar yoğun geçtiğinin, bu kadar işi nasıl yaptığımın hiç de farkında değildim. Geriye baktığım zaman aşkla yapılmış işlerin sonucu oluşmuş bir kariyer görüyorum. İki filmim ‘Durak’ ve ‘Mezarcı’ ile birlikte ‘Yıldırım Gürses Şarkıları’ tam da olgunluk dönemime denk geldi.

Kariyeriniz sizin için tatminkâr mı?
Maddi anlamda hırsım hiç olmadı. Şöhret beklentim de yoktu. İlk meşhur olduğum zaman etrafta bağıran kızları gördüğümde şaka yapılıyor sanmıştım. Yaşananların gerçek olduğuna inanmam epey zaman aldı. Tahminimden çok daha fazla başarılı, ünlü ve para kazanmış olduğumu görüyorum. Şimdi buna şükretmeyeyim de ne yapayım?

Yıldırım Gürses şarkılarıyla proje albümü hazırlama fikri nasıl ortaya çıktı?
Nostaljik bir albüm hazırlama fikrim vardı ama ayağım stüdyoya bir türlü gitmiyordu. İçime sinmeyen bir şey vardı. Yıldırım Gürses’in oğlu Beyazıt benim arkadaşım. Albüme Gürses’in bir şarkısını da eklemeyi düşünüyordum. Sonra menajerim Handan Taşkın, ‘Neden Yıldırım Gürses şarkılarıyla albüm yapmıyoruz?’ deyince heyecanlandım. Ne var ki Beyazıt’ın bu konuda ne kadar titiz olduğunu ve bugüne kadar kimseye 10 şarkı birden vermemiş olduğunu bildiğim için bu işin çok zor olacağını düşündüm. Oysa Beyazıt projeye çok sıcak baktı. Albüm için 350 eser arasından 10’unu beraber seçtik. Projenin her aşamasında işin içindeydi. Hatta bir şarkıda hata yapmışım, onu fark edince bana hemen telefon açıp uyarıda bulundu.

Popçuların proje albümlerine yöneldiğini görüyoruz. Pop müzikte bir sorun mu var?
Bende sorun var. İstediğim üretimleri yapmaya daha yeni başladım. O konuda birkaç yıl tembellik yaptım. Bazı arkadaşlarım çok sevdiğim eski şarkıları seslendirince kıskandım. Bir insanın çocukken dinleyip hayranı olduğu şarkıları ileride şarkıcı olduktan sonra seslendirmesi öyle büyük bir zevk ki. Yıldırım Gürses albümü bana müthiş bir onur yaşatıyor. Yıldırım Gürses için bir saygı duruşu diyebiliriz.

Sizce türk sanat müziği günümüzde nedir, nasıl bir konumdadır?
Sanat müziği üretimi eskiye göre daha zayıf. Belki de o eski besteciler artık olmadığı içindir. Ben biraz haddim olmayarak bir iş yaptım ama bunu doğru yaptığıma inanıyorum. Çünkü klasik eser seslendirirken hata yapma lüksünüz yok. Adamı tefe koyarlar. Türk halk müziği veya Türk sanat müziği seslendiren popüler bir şarkıcı değerli eserleri günümüze taşıyıp onların yeni jenerasyon tarafından bilinmesini sağlayabilir. Yıldırım Gürses’i hiç tanımayan dinleyicilerimden birini yakalayabilmek bile çok değerlidir.

‘TİCARETE GİRMEK HAYATIMIN HATASI’
Hayatınızın bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Bu sıralar çok enerjik hissediyorum. Çok güzel bir çalışmanın içinden çıktım ve hiç yorulmadım.

Neden ticaret yapıyorsunuz? Mesleğinizde maddi olarak önünüzü göremiyor musunuz?
Hiçbir fikrim yok. Ticarete girmek hayatımın belki de en büyük hatasıdır. Ticaret benden hep para götürdü. Bir otelimin olması lise yıllarımın hayalidir. Ağabeyim Ahmet Altuğ ABD’deki işini bırakınca işi yürüteceğini düşündüm. adamın hayatını da perişan ettim.

Neden?
Çünkü ABD kafasıyla burada iş yapmaya kalktı ve olmadı. Sinirleri bozuldu ve 3 yıl sonra kaçtı. şimdi kendini toparladığını söylüyor. Artık Türkiye’ye gelmek istemiyor. Bir arkadaşımla devam ediyorum.

Sizce başarının tanımı nedir?
Bunun maddi ve manevi karşılıkları var. İkisini ayrı tutmak lazım. Manevi karşılık gerçekten içinize sinen bir şeyi ortaya koymaktır. Bunu başarabilirseniz bu bir başarıdır. Başarı maddi olarak da manevi olarak da belirlenen hedefe giden yolda ilerlemektir.

‘MEZARCI HAYATI EN GERÇEK ŞEKİLDE YANSITIYOR’
Yeni filminiz ‘Mezarcı’da rol almanıza etken olan nedenler nelerdi?
Her şeyden önce çok güzel yazılmış bir film. Osman Şahin’in yazdığı çok güzel hikâyelerden biri. Festivallere gitti, ödüller aldı. İçinde kendine has bir hüznü ve komedisi olan bir film. Almanya’dan gelen bir çocuk tesadüfen mezar inşa etmeyi öğreniyor ve babasının arsasını mezarlık yapmaya kalkıyor. Üstelik farklı dine mensup insanları aynı mezarlığa gömmek istiyor. Buradan gelen karışıklıktan bir komedi unsuru çıkarıyor. Hayatı çok gerçek şekilde yansıtan diyaloglar içermesi, benim bu filmin içinde olmamı sağladı.

Oyunculuğun hayatınızda yeri nedir?
Son iki yılda üç sinema filminde rol aldım. Aynı zamanda son 4 yılda Haluk Bilginer’in Oyun atölyesi’ndeki ‘testosteron’ oyununu 400 kez sahneledik. Oyunculuk ve müziği bacaklarıma benzetirim. Biri için diğerini kesemem ki. İki ayağım olduğu için sağlıklı yürüyebiliyorum. Bugüne kadar bu şekilde yürüdüğüm için varım.

‘MESLEĞİMDE GERİ PLANDA KALMAMIN NEDENİ ÇOCUKLAR’
Şimdiye kadar yaşadıklarınız, size elzem olan neler öğretmiştir?
Çocukların doğumuyla hayatımın öncelikleri de değişti. Mesleki anlamda biraz geri planda kalmamın nedeni de çocuklarımdır. Bunu da son derece bilinçli yaptım. Onların bebeklik dönemlerini yaşamak, onlarla iç içe olmak istedim. Herkes bu şansa sahip olamıyor. Bu lüksü kullanmak istedim. Çocukların çocukluk dönemini hayatımızda bir kez yaşıyoruz. Telafisi yok.

Her babanın çocukları için özel hayalleri vardır. Sizin çocuklarınız için kurduğunuz özel hayalleriniz nelerdir?
Çocuklarımla ilgili hayallerim babamdan öğrendiklerimi, gördüklerimi aktarmak. O da onların mutlu olmasını sağlamak. Özellikle mesleki anlamda mutsuz olacakları bir şeyi yapmaya mecbur kalmalarını istemem.

Her babanın çocukları için özel hayalleri vardır. Sizin çocuklarınız için kurduğunuz özel hayalleriniz nelerdir?
Çocuklarımla ilgili hayallerim babamdan öğrendiklerimi, gördüklerimi aktarmak. O da onların mutlu olmasını sağlamak. Özellikle mesleki anlamda mutsuz olacakları bir şeyi yapmaya mecbur kalmalarını istemem.

Herhangi bir yönlendirme yapmak ister misiniz?
Sadece bir yönlendirme yapmak isterim. Mesela Kuzey davul çalıyor ama spor konusunda da çok yetenekli bir çocuk. Kafasının çok dağılmasını istemiyorum. Bir şeyi ana branş olarak belirleyip diğerlerini de yapsın istiyorum. Onun için 4 yaşından beri tenis derslerine taşıyorum. Geçen yıl ilk kez turnuvalara katıldı. Mesela tenis onun esas sporu olsun, ama öbürlerini de yapsın. Çünkü aksi halde hiçbir şeyi tam yapamaz. En azından bir şeyi tam yapsın istiyorum. Aynı şey, meslek seçiminde de geçerli. Tenisi meslek olarak seçse çok da güzel olur. Yurtdışına gider, çünkü maalesef burada öyle bir eğitim alamaz. Belki bir tenis şampiyonumuz olur ve bunu Kuzey başlatır.

Çağla Hanım ile görüşüyor olmanızın tek sebebi çocuklar mıdır?
Evet, çocuklar.