Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema İyi bir seyirci nasıl olunur?

        Sıradan izleyici bir filmi “iyi” ya da sadece “kötü” olarak yorumlarken sinema eleştirmeni meseleye çok boyutlu bakıyor. Yani filmi sadece izlemek değil, üzerine epey kafa yormak da gerekiyor. Biz şanslıyız çünkü Habertürk Gazetesi sinema yazarı Mehmet Açar’la aynı çatı altında çalışıyoruz. Gittiğimiz, gideceğimiz filmleri ona danışıyoruz. Açar, film eleştirmenliğinin yanı sıra film analizi üzerine seminer ve dersler de veriyor. Şimdi Altyazı Sinema Dergisi’nin Sinema Seminerleri kapsamında yeni bir atölye çalışmasına başladı. Hazır yeri gelmişken biz de sevgili Mehmet Açar’la iyi bir sinema seyircisi olmak üzerine sohbet ettik. Yararlanmak isteyenler için işte küçük bir kısmı... HT Pazar'dan Ekin Türkantos'un röportajı...

        REKLAM

        Yıllardır film analizi dersleri veriyorsunuz. Yeni atölyeniz “Film Analizleri: Arzular, Düşler ve Keşifler” 8 haftalık bir program. Bu tür atölyelerde hangi konuları işliyorsunuz?

        Bu seminerler dizisinde her hafta bir filmin ayrıntılı analizini yapıyorum. Usta yönetmenlerin başyapıt olarak nitelenen filmlerini durdurarak sahnenin akışına göre kadrajlar, kamera hareketleri, oyunculuk, ışık, görüntü, kurgu, ses ve müzik gibi bir filmi oluşturan öğeleri ana fikir ve temalar üzerinden inceliyorum. Bazen tek bir öğeyi diğerlerinden ayırıp incelemek zihin açıcı olabiliyor. Bazen karakterlerin söylediklerinden ziyade söylemedikleri önemlidir. Oyunculuk, yönetmenler için tahmin ettiğimizden daha güçlü bir anlatım aracı. Ama bu, her film ve her yönetmen için geçerli değil. Oyunculuk bazen sadece bir şov, bazen de söze dökülemeyen birçok düşüncenin ifade edilme biçimi olabiliyor.

        Kimi zaman beğenmediğimiz bir filme film eleştirmenleri yüksek notlar veriyor ve biz şaşırıyoruz. Bu eleme neye göre yapılıyor?

        REKLAM

        Eleştirmenler sürekli film seyreden insanlar. Yenilikçi ve özgün bir film gördüklerinde etkileniyorlar. Filmin meselesini, ele aldığı temaları, içerdiği fikirleri seyircilerden çok daha fazla önemsiyorlar. Eleştirmen seyircinin sıkıcı bulduğu filmde bir sürü incelik bulabilir. Yazılarımda elimden geldiğince çok ipucu vermeye çalışırım ki kendi tarzında bir film olup olmadığına karar versin.

        Mehmet Açar, film listeleriyle her hafta HT Pazar’da, vizyon filmlerini yorumladığı videolarıyla da Gazete Habertürk YouTube kanalında...
        Mehmet Açar, film listeleriyle her hafta HT Pazar’da, vizyon filmlerini yorumladığı videolarıyla da Gazete Habertürk YouTube kanalında...

        İyi bir sinema izleyicisi olmanın kilit noktaları neler?

        Bunun için çok film seyretmek yetmez. Sinema üzerine okumak, düşünmek ve uzman kalemlerden eleştiri okumak gerekir. Ne kadar uzmanlaşırsanız uzmanlaşın bence kriterlerle film seyredilmez. Ben film seyrederken duygulanır, öfkelenir, üzülür, güler, korkar ve heyecanlanırım. Bazen düşünür, anlamaya çalışır, bazen de sadece hissetmeyi denerim. Film üzerine ayrıntılı düşünme süreci benim için film bittikten sonra başlar. Orada da kriterlerden ziyade anlama çabası daha önemlidir. Herkes kendi birikimine ve kültürel donanımına göre bir filmi yorumlayabilir. Seminerlerdeki amacım, sadece sinema sanatına özgü bir yöntem üzerinden filmleri anlamaya ve yorumlamaya çalışmak. “Filmin derinlerine nasıl dalabiliriz?” sorusunu yanıtlamak daha önemli...

        REKLAM

        Siz aslında İngiliz dili edebiyatı bölümü mezunusunuz, sinema eleştirmenliğine geçişiniz nasıl oldu?

        Bir dönem sinemayla uğraştım. Sokak Dergisi’nin kültür-sanat bölümü için görüşmeye çağrıldım ve işe alındım. “İşte benim asıl mesleğim bu” dedim.

        Pazar günleri HT Pazar’da yazdığınız sinema yazılarında filmleri kategorilendirip daha önce bakmadığımız yönden filmleri analiz ediyorsunuz. Haftada kaç film izliyorsunuz?

        Günde ortalama bir film diyebilirim. HT Pazar’daki yazılar nedeniyle daha çok film izliyorum. Analiz meselesine gelirsek, bir filme “iyi” ya da “kötü” demek, övmek ya da aşağılamak kolaydır. Bir eleştirmenin “Beğendim, Beğenmedim” demenin ötesine geçmesi gerek. Film için verdiği yargıyı çok önemseyerek, kendini son karar verici olarak görüp yazan eleştirmenler var. Kesinlikle onlardan biri değilim... Benim için eleştirinin, bir filmi aşağılamak ya da övmekle pek ilgisi yok. Düşüncelerimi, duygularımı okurla paylaşmayı seviyorum. Eleştirinin de bir edebiyat türü olduğunu unutmamak gerekiyor.

        REKLAM

        Son zamanlarda çekilen Türk filmleriyle ilgili görüşlerinizi merak ediyorum.

        Son yıllarda ağlatan ve güldüren ve bir de milli duyguları yücelten filmler iş yapıyor. Hayatı gerçekçi bir tarzda anlatan nitelikli filmlere kimse gitmiyor. İnsanlar sinemada kendi gerçeğiyle yüzleşmek istemiyor. Polisiye, kara film, bilimkurgu gibi türler gelişemiyor. Bir ülkenin popüler sinemasının gidişini, kalite seviyesini sadece sinemacılar değil, seyirciler de belirliyor.

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa