Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik İstanbul Caz Festivali’nden kaçırılmayacak 8 konser

        Cross Currents Trio: Dave Holland, Zakir Hussain ve Chris Potter

        29 Haziran Cuma, 21.30, Zorlu PSM Ana Tiyatro

        İstanbul Caz Festivali’nin 25. yılında, her biri ayrı ayrı çığır açıcı işlerle anılan, çağdaş cazın üç dev ismi aynı sahnede buluşuyor. Dünya müziğiyle cazı harmanlayan tabla üstadı Zakir Hussain, DownBeat tarafından “dünyanın en çok incelenen ve ilham veren saksofoncusu” ilan edilen duayen Chris Potter ve bugüne kadar yüzlerce albümde kusursuz kayıtlarıyla var olan, janrlar ötesi inovatif müziğiyle tanınan bas gitarist ve besteci Dave Holland’dan oluşan, dahiyane bir emprovizasyon üçlüsü olarak da tarif edilebilecek bu yıldızlar topluluğunun, birlikte inşa ettiği görkemli caz dili ile baş döndürücü bir akşam!

        Fabrizio Bosso Quartet // Massimo Manzi Trio feat. Elif Çağlar

        2 Temmuz Pazartesi, 20.00, Venedik Sarayı Bahçesi

        Venedik Sarayı’nın bahçesinde gerçekleşecek bu gece, İtalya’nın en önemli caz davulcularından Massimo Manzi’nin, gitarda Domingo Muzietti, bas gitarda Massimo Giovannini gibi önemli müzisyenlerden oluşan üçlüsü Massimo Manzi Trio ile başlayacak. Bu üçlüye, caz müzisyeni Elif Çağlar enerjik vokaliyle eşlik edecek. Bu performansın ardından festival sahnesi, caz trompetinin ustalarından, bugüne kadar Enrico Pieranunzi, Rosario Giuliani, Charlie Haden ve Carla Bley’in de aralarında olduğu güçlü figürlerle işbirlikleri yapan Fabrizio Bosso’nun ve dörtlüsünün olacak. State of Art projesinin yeni adımı niteliği taşıyan ve sanatçının en çok hayranlık beslediği müzisyen arkadaşlarıyla sahnede olacağı konserde, piyanoda Julian Oliver Mazzariello, bas gitarda Jacopo Ferrazza ve davullarda Nicola Angelucci bu otantik müzik diyaloğunu bütünleyecek.

        Benjamin Clementine

        5 Temmuz Perşembe, 21.00, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi

        Aşk, melankoli ve başkaldırının ses bulduğu baladlarıyla Benjamin Clementine, hem tutkulu bir vokal hem de şarkı sözü yazarı ve şair olarak, ilk kez 2013’te Jools Holland’ın sahnesinde kendini dünyaya tanıttığından beri, dinleyicilerinin duygu haritalarında melodileriyle sağlam bir yer edinmeyi başaran, had safhada ilham verici bir sanatçı. Müziğinin çarpıcılığı konusunda otoritelerin adeta söz birliği ettiği bu yeni nesil deha, 2015 yılında ilk albümü At Least For Now ile Mercury Ödülü’nü kazandı. Nick Cave ve Tom Waits ile üç kahramanından biri olan Nina Simone’un izinden gitmeye devam ederken, geçtiğimiz yıl yayınladığı ikinci albümü I Tell A Fly ile müziğinin o sarsıcı tesirini bir kez daha kanıtladı. Benjamin Clementine’in, edebiyatla müziğin tek vücut olup izleyiciyi büyülediği teatral sahnesi kaçırılmaması gereken bir deneyim.

        Kurt Elling Quintet With Special Guest Marquis Hill

        6 Temmuz Cuma, 19.30, Uniq Hall

        Grammy ödülü sahibi olmasının yanı sıra, 12 kez aday olarak Grammy tarihine adını defalarca yazdıran Kurt Elling günümüzün en şiirsel ve dinamik caz vokallerinden. Kurt Elling’in yükseklerde gezinmeyi seven sesi ve iddialı şarkı sözlerine festival sahnesinde Marquis Hill’in trompeti eşlik ediyor. Etkinlik, Louis Armstrong, Jelly Roll Morton ve King Oliver’ın başkahramanları olduğu Chicago cazını modernize eden başarılı ve genç müzisyenlerden Marquis Hill ile Kurt Elling’in İstanbul’daki ilk buluşması olacak.

        R+R=NOW

        Robert Glasper / Taylor McFerrin / Derrick Hodge / Christian Scott / Terrace Martin 6 Temmuz Cuma, 22.00, Uniq Açık Hava Sahnesi

        En büyük ilham kaynağı Miles Davis’in çığır açıcı bakış açısıyla caza kendi ruhunu katan piyano virtüözü Robert Glasper, 90’larda alevlenen neo-soul hareketinin en yetenekli isimlerindendi. İlk albümünden bu yana Blue Note çatısı altında imza attığı birbirinden başarılı albümlerle üç Grammy ödülünün sahibi oldu. Bugün hip hop ve R&B’ye caz aşılamaya devam ediyor ve yeni grubu R+R=Now ile kendisi gibi, farklı müzik türlerini harmanlamaktan haz duyan müzisyen arkadaşları, multi-enstrümantalist Taylor McFerrin, bas gitarist Derrick Hodge, caz trompetçisi Christian Scott ve Kendrick Lamar’ın zirveyi yakalayan parçalarının arkasındaki isim Terrace Martin’i buluşturuyor. Henüz geçtiğimiz yıl kurulan, enerjisi her daim yüksek rakımda seyreden yıldızlar topluluğunun bu ilk İstanbul performansı olacak.

        REKLAM

        BADBADNOTGOOD // Zara McFarlane

        7 Temmuz Cumartesi, 20.30, KüçükÇiftlik Bahçe

        Karayip ve reggae geleneğini caza ustalıkla yediren, İngiliz cazının büyük keşiflerinden Zara McFarlane, KüçükÇiftlik Bahçe’deki bu gecenin açılışını yapacak. Erken dönem Nina Simone ve Roberta Flack tınıları barındıran bu ışıltılı vokal, ilk albümü Until Tomorrow ile MOBO Ödülleri’nde “Best Act” kategorisinde aday gösterilerek büyük ilgi topladı. Geçtiğimiz yıl yayınladığı üçüncü albümü Arise da övgülerin adresi olmuş durumda. Modern caza dair yepyeni adımlar atan, Toronto çıkışlı BADBADNOTGOOD ise gecenin ikinci konuğu olacak. Kendrick Lamar’la işbirliklerine, Black Panther’ın orijinal film müzikleriyle devam eden grup, hip hop cover’larıyla da tanınıyor. Saksofon, davul, klavye ve bas gitar dörtlüsünün akıllarda yer edecek bir müzik şöleninin kapılarını aralayacağı BADBADNOTGOOD performansı izleyicilere yıldızlar altında istisnai bir gece yaşatacak.

        The Fred Hersch Trio

        11 Temmuz Çarşamba, 21.30, Zorlu PSM Drama Sahnesi

        21. yüzyılın en keşifçi caz sanatçılarından Fred Hersch, otuz yılı aşkın bir zamandır, solo resitalleri, ikili veya üçlü işbirlikleri ve 40’a yakın albümüyle övgülerin odağı olmaktan hiç vazgeçmedi. Birlikte çalıştığı onlarca müzisyenin arasında Joe Henderson, Art Farmer, Charlie Haden, Stan Getz ve Bill Frisell’in adlarını saymak dahi onun başarısını özetlemeye yetmiyor. Jason Moran’ın, “Lebron James basketbol sahnesinde neyse Fred de piyano başında odur” diyerek tarif ettiği, festivalin unutulmaz gecelerinden biri için izleyicinin karşısına çıkacak Fred Hersch’in sınır tanımayan müziği caz severleri etkisi altına alacak.

        Avishai Cohen “1970”

        3 Temmuz Salı, 21.00 Sultan Park

        Chick Corea’nın en büyük keşiflerinden biri olan Avishai Cohen, bir kez daha Türkiye’de, bu sefer İstanbul Caz Festivali kapsamında sahne alıyor. Türk caz dinleyicilerinin en sevdiği isimlerden biri olan Avishai Cohen, dünyanın önde gelen bas sanatçılarından biri. Sefarad kökenli olan Avishai Cohen, köklerinin Türkiye’ye uzandığını söylüyor. Caz müziğine kattığı Ortadoğu, Ladino, Avrupa tınılarıyla farklı bir müzik deneyimi sunuyor. Tam bir müzik ziyafeti arzuluyorsanız, 25. İstanbul Caz Festivali’nin öne çıkan isimlerinden Avishai Cohen’in konserini kaçırmayın deriz.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa