Yazarlar, Galatasaray - Alanyaspor maçını yorumladı

ERHAN TELLİ: TUDOR ZIPLADI!

Galatasaray’ın kendi evinde Alanyaspor önünde alacağı galibiyet, herhalde hiç kimse için sürpriz sayılmazdı. Hele bir de maç öncesinde Malatya’dan Beşiktaş’ın puan kaybettiği haberi gelince, 3 puanlık Alanya maçı bir anda 5 puanlık maça dönüştü. Alınan bu sonuçla günün en şanslı adamı olan Tudor, çekirge misali bir kez daha zıplamış oldu...

Attığı gol ve yaptığı asistle galibiyeti getiren Yasin’in, ısınırken sakatlanan Tolga’nın yerine ilk 11’de sahaya çıkması, oyuncu değiştirmeyi öğrenemeden teknik direktörlük lisansı almayı başaran Tudor’un en büyük talihiydi. Haftalardır yedek kulübesinde oturan Yasin’in özellikle ilk yarıda en çok koşan oyuncu olması ve bu performansı aslında beni hiç şaşırtmadı. Sadece bu önemli veri bile diğer oyuncuların, (dolayısıyla da takımın) neden 4-5 haftadır bu kadar kötü olduğunun aslında açık bir göstergesiydi. Tabii Yasin’in de iyi çalışıp, kendisini oynayacakmış gibi hazır tuttuğu gayet iyi anlaşıldı.

Unutmadan... Cezalı olduğu için bu maçta oynayamayan Fernando’nun, Galatasaray için ne kadar kilit bir oyuncu olduğunu, artık daha iyi anlaşılmıştır. Ne Ndiaye, ne de Selçuk onun boşluğunu dolduramadı. Eğer maçın ikinci yarısında Alanyaspor’un elinde sakatlığı nedeniyle bu maçta oynayamayan Vagner Love gibi bir silahı olsaydı, Galatasaray savunmasının işi çok daha zorlaşacak ve belki de maç bu sonuçla bitmeyecekti. 5-1’lik Başakşehir hezimetinin faturası Tudor’a kesilmeyince, Tudor’un getirdiği Latovlevici’ye gözüne kestiren ve Romen oyuncuyu maç boyunca yuhalayan taraftarları da es geçmeyelim. Böyle bir günde böylesine bir destek genel anlamda çok önemliydi. Ama Latovlevici konusunda bir grup taraftar yanlış yaptı. Çünkü suç sahada oynayanda değil, onu oynatandaydı.

IGOR PATLADI! “Büyük maçlar 3, Alanya galibiyeti 1.5 puan! Beşiktaş maçı o kadar önemli ki kazanana direkt kupa verilecek! Sanki 10 Messi getirdik, 5 maçta şampiyon yapmıştınız. Şimdi kötü hoca gösteriyorsunuz amaGalatasaray lider”

Peki, ‘Bu oyun Beşiktaş derbisine yeter mi ?’ diye soracak olursanız... Bence yetmez. Zaten Tudor da bunun farkındadır. O yüzden de kafasında, önce beraberlik ve 6 puan farkı koruma düşüncesi olacaktır. Uygulayabilirse paçayı kurtarır. Ama oraya sadece beraberlik için gidilirse... İşte o zaman, Galatasaray için en büyük tehlike bu olur!

CÜNEYT HAYDAROĞLU: SEN ALLAH'IN BİR LÜTFUSUN TUDOR!

G.Saray’da sakat Fernando ile Tolga’nın yokluğunda Selçuk İnan ve uzun süre oynamayan Yasin ilk 11’de şans buldu. Yasin, 1 gol ve 1 asistle de şansını iyi kullandı. Alanya’da ise takımın yarısı Vagner Love’ın olmayışı G.Saray için ballı kaymaktı. Ama buna rağmen 1-0 öne geçtikten sonra maçı koparamaması, zaman zaman gerilim yaşaması ve Alanya’nın verilmeyen net penaltısını da hesaba katarsak Sarı-Kırmızılılar ucuz yırttı.

Büyük maçlardaki beceriksizliği dillere destan olan İgor Tudor için kazanıp yine kendisi hakkında ‘Harika hoca’ yorumlarının yapılması ve ‘her şey süt liman’ görüntüsünün verilmesi adına önemli bir fırsattı... Öyle de oldu. Kredisini artıran Tudor, 5-1’lik rezalet unutulup hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edecek, ta ki yeni bir hezimete kadar.

Dün maçtan sonraki açıklamasında “Türkiye’de böyle maçları kazanınca 1,5 puan sayılıyor” diyerek ironi yapan büyük Tudor, bu söylemi ile bile Galatasaray’ı hak etmediğini bir kez ispatladı. Evet, 1,5 değil 3 puan kazanıyorsun ama Başakşehir’den 5 yediğin zaman sadece 3 puan değil kulübün prestijine de zarar veriyorsun, saygınlığını da zedeliyorsun. Östersunds’un gruptan çıkmasını da fırsat bilip basın mensuplarına laf atan Tudor’a şunu hatırlatmakta da fayda var; sen Östersunds faciasına imza attın bir kere, şimdi çıkıp “Bakın görün işte nasıl iyi takım” demek çok ucuzca. O zaman sen daha iyi olsaydın da eleseydin, şimdi sen gruptan çıkardın.. Seni o zaman da eleştirdim, G.Birlği’ni 5-1 yendiğinde de...

YASİN: HİÇ PES ETMEDİM Alanya maçının ‘kader anı’ Tolga’nın ısınırken sakatlanması oldu. Derbiyi düşünerek gurbetçi oyuncuyu riske etmeyen Tudor, yerine Yasin Öztekin’i sahaya sürdü. Apar topar maça giren Yasin, “Gol attığım, asist yaptığım için çok mutluyum. Zor süreçti. 13 hafta bekledim, çok çalıştım, hiç pes etmedim. Kendime güveniyorum. bundan sonra da katkı sağlamak istiyorum” dedi. bu arada maç sabahı sakatlanan Denayer kadroda yer almadı, cezalı Fernando’nun yerine Selçuk oynadı.

Haftaya Vodafone Park’ta bir Başakşehir hezimeti daha yaşanabilir mi? Bence bu mümkün. Çünkü G.Saray’ın hocası hiçbir şekilde ümit vermiyor. Eğer Beşiktaş, Devler Ligi’ndeki temposunu tutturursa yeni bir felaket kapıda. Bunların önlemini alabilir mi Tudor, ondan da ben çok şüpheliyim!

Böyle maçları alınca 1,5 puan kazanmıyorsun Mr. Tudor, ama Başakşehir’den 5 yediğinde 3 puanın da gidiyor, kulübün saygınlığı da zedeleniyor.

BÜLENT YAVUZ: SARILAR, KIRMIZILAR VE PENALTI

Hüseyin Göçek, kırılgan bir karaktere sahip. Eleştirdiğin zaman çok üzülüyor. Ben de üzülüyorum ama gel de dün akşamki yönetimi eleştirme. 6. ve 7. dakikalarda önce Latovlevici sonra Selçuk İnan yüzde yüz sarı kart görmeliydi. G.Saray’ın ilk golü ofsayt değil, bravo yardımcı hakem Bahattin Duran’a. 36. dakikada Tzavellas sarı gördü, kırmızı verse kimse bir şey demezdi. 45+3’te Gassama’nın hareketi kırmızı olmalıydı, Göçek görmedi, 4. hakem de oralı olmadı. 53’te Belhanda dışarıda müdahale görüyor, hakem ‘devam’ dedi. Oysa serbest vuruş vermeliydi ve rakip oyuncuya kırmızıyı göstermeliydi. Emre Akbaba’nın sarısı vardı, Ndiaye’nin aşil tendonuna sert tekme attı, ikinci sarıyı görüp kızarmalıydı. 64’te Serdar Aziz, ceza alanında Gassama’nın ayak bileğine net şekilde basıyor. Açık penaltıydı, hakem bunu da ‘es’ geçti.