Yazarlar, Fenerbahçe - Kasımpaşa maçını yorumladı

SERDAR ALİ ÇELİKLER: FENERBAHÇE OLUŞUYOR

Fenerbahçe tarihsel olarak kalecileri ve forvet oyuncuları ile efsaneleşmiştir.Fenerbahçe yakışıklı futbol oynamak zorundadır.Hücum etmek zorundadır. Hücum oyuncuları da kaliteli isimlerden oluşmalıdır. Kaleciler çok ama çok iyi olmalıdır. Savunma oyuncuları ise Mehmetçik Basri- Yılmaz Şen-Abdülkerim ya da Deli Nezihi gibi kendini adamış isimlerse tarihe kazanırlar. Yoksa Fenerli, Uche-Högh gibi kaliteli ya da Lugano-Luciano gibi golcü savunmacı sever. Fener’in bekleri adeta kanat hücumcusu olmalıdır.Bu kimlikler, bu sıfatlar yerine başka başka özellikler sıralayıp F.Bahçe’yi vasata mahkum edemezsiniz.Fenerbahçe o gömleği yırtar. Vasatlık ona göre değildir. Şaşaa, yetenekle birleşince F.Bahçe oluşur. Ve F.Bahçe oluştuğunda Türkiye’de zor tutulur.

Fenerbahçe 10 numarasının ve forvetlerinin gol atabildiği sezonlarda şampiyonluk yarışında iddialı olur.Savunmasıyla öne çıkan tek şampiyonluğu 95-96 sezonunda C. Alberto Pareira dönemindedir. O döneme öykünen Kocaman’ın bir türlü F.Bahçe’nin tamamı tarafından kabul edilmeme sebebi yukarıda anlattığım ‘F.Bahçe Oluşumu’na hep savunma tandanslı bakmasıydı. Bu sezon deplasmanda kazanılan Alanya maçında ve 10 kişi kalınana kadar Beşiktaş maçında çok iyi bir F.Bahçe seyretmiştik.Ama dün görmek istediğimiz, özlediğimiz Fenerbahçe sahadaydı.Bir kere mükemmel derecede önde baskılı oynadılar. Herhalde topu geri kazanma süresinde ülke rekoru kırdılar. Janssen ve Soldado’nun olmayışı skoru ilk yarıda 3-0’da tutan unsurdu. Bu devre için eleştirim Mehmet Topal’a. Bu kadar çok top kaybı yapan, hatalı pas atıp kontra yediren bir oyuncu F.Bahçe’de oynamamalı. Yine de rakibe pozisyon verilmeyen bu devrede şanssız bir gol yenilerek soyunma odasına 1-1 gidildi.2. devrede baskılı ve akışkan futbolu ‘yakışıklı’ hale getiren isim Giuliano işi bitirdi.Dün geldiğinden bu yana ilk kez hücumda bu kadar etkili olan Dirar ve Şener de hücuma olağanüstü katkı sağladı. Topu alıp sağ dış ile yana çekip yanındaki arkadaşına vermek dışında ne yaptığını pek anlayamadığım Aatif yerine giren Valbuena, ‘kalite farkı’ ne demektir bir kez daha göstererek farkı artıran golü attı.

Bana göre iyi bir santrfor olan Janssen’in arkası Valbuena-Giuliano- Dirar (Alper) ile tahkim edildiği halde, Topal’ı kulübeye yollayacak skorer bir 8 numara ile ve elbette bir sol bek ile şampiyonluktan daha rahat söz edilebilir. Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi F.Bahçe oluşmaya başladı.Devre arasından sonra kaliteli 2 transferle daha da kuvvetlenecek bu takımın oluşum sürecinin son halkası da taraftar olacaktır.Kasımpaşa ise zayıf kadrosunun ve bir türlü ileride top tutamamasının ceremesini ödedi. Bana göre iyi bir hakem yönetimi vardı.

AYKUT KOCAMAN

Önde baskı ve kaybedilen topların geri kazanım oranı konusunda bir takım bu kadar iyiyse artı puan hocasına yazılır. Giuliano ile birlikte en çok alkışı hak eden de oydu.

MEHMET TOPAL

Ozan’dan bile geride. Onu seviyorum ama iyi durumda değil.

7 MAÇTIR YENİLMİYOR Sarı-lacivertliler, Süper Lig'de 7 maçtır mağlup olmuyor. Ligde son olarak 7. haftadaki Teleset Mobilya Akhisarspor maçında mağlup olan Fenerbahçe, sonrasında çıktığı 7 müsabakayı kaybetmedi

FAİK ÇETİNER: ZİRVE GÖZÜKTÜ

Fenerbahçe’nin bir galibiyetle zirve yarışına ortak olacağı maçtı. Rakip Kasımpaşa sağı solu belli olmayan, iyi kapanan, çabuk atağa kalkan ve futbol oynamayı düşünen bir takımdı. Kadıköy’de tribünler bu defa hem kalabalık hem de coşkuluydu.Sarı-Lacivertli taraftarlar uzun bir aradan sonra takımlarına sahip çıkmaya gelmişlerdi.Bu önemli maça F.Bahçe santrforsuz yakalanmıştı. Soldado sakat, Janssen cezalıydı. Van Persie’nin yüzüne bakan yok. Fernandao da kayıptı.

F.Bahçe oyuna önde baskıyla başladı. Santrforları yoktu ama adam eksilten, oyunu dikine ve çabuk oynayan (Giuliano, Alper Potuk, Dirar, Aatif ve sonra Valbuena) oyuncuları vardı. Büyük baskı sonucunda F.Bahçe bir korner sonrasında golü de buldu. Golden sonra iki bek Şener ve İsmail’in de ofansif oyuna dönük oynamaları sonucu ikinci gol için de fırsatlar yakalandı. Geride sadece Skrtel ve Neustadter kalıyor, rakibe geniş ama riskli bir oyun alanı bırakılıyordu. Kasımpaşa rakibin bu zaafından faydalanmayı ancak ilk yarının sonlarına doğru akıl etti. 3 atak geliştirdi, sonuncusunda da serbest atıştan beraberliği buldu.F.Bahçe “Farkı artıracağım” derken soyunma odasına moralsiz gitti.

GOLCÜ STOPER Geçen sezon Fenerbahçe formasıyla 33 resmi maçta gol sevinci yaşayamayan Rus futbolcu, bu sezon ise 17. maçında 4. kez rakip fileleri havalandırdı.

Aykut Kocaman takımının oyununa güvendiğini belirtir şekilde ikinci yarıya da aynı 11’le başladı. İlk devre olduğu gibi yine süratli ve baskılı oyun F.Bahçe’ye golü de çabuk buldurdu. Santrforsuz takımda golcülüğe soyunan Giuliano, kaliteli bir vuruşla ikinci, sonrasında da Şener’in asistinden gelen topa şık bir vuruşla üçüncü golü atıverdi. Fark ikiye çıkınca Kocaman ilk hamlesini yaptı. Düne kadar oyundan çıkarken ıslıklanan Aatif bu defa alkışlarla kenara gelip F.Bahçe’nin ‘en büyük silahı’ denilen Valbuena oyuna giriyordu.F.Bahçe’nin hücumu düşünüp geride geniş alanlar bıraktığı oyun Kasımpaşa’nın çok umrunda olmadı.Oysa ki çabuk atağa kalkan, iş bitirici ayaklara sahip Kasımpaşa, biraz daha ofansa yönelse çok da kolay teslim olmazdı. Son 4 maçta 9 puan toplayan F.Bahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından biridir. Artık zirve gözükmüştür. Futbol bu; iki hafta önce bırakıp kaçmayı düşünen Aykut Kocaman, şimdi kalıp şampiyon yapmaya uğraşacak. Garip değil mi?

İSLA DÜŞÜNSÜN

İsla transfer edilip iyi de oynamaya başlayınca Şener Özbayraklı kulübeye mahkum olmuştu. Dünkü müthiş hırsı, mücadelesi ve oyunu devam ederse bu defa kulübe yolu İsla’ya gözükür.

MEHMET TOPAL

Sosyal medyada görüyorum ki; bazıları hala O’nu topa tutuyor. Mehmet Topal’ın takıma girdiği son 3 maçta F.Bahçe, 3 galibiyet aldı. Bunlar tesadüf mü?

GIULIANO ATMAYA DEVAM EDİYOR Geçen hafta Antalyaspor karşısında takımına galibiyeti getiren golü atan Giuliano, Süper Lig'de gol sayısını 7'ye çıkararak sarı-lacivertlilerin en golcü futbolcusu olmayı da sürdürdü.

İBRAHİM YILDIZ: KASIMPAŞA ŞAŞIRTTI

Kasımpaşa 4 maçtır yenilmiyordu. İyi bir seri yakalayıp puan sıralamasında üstlere doğru tırmanışa geçmişti. F.Bahçe karşısında iyi bir oyun sergileyip puan hedeflemişlerdi. Ancak, çok kötü bir performans gösterdiler. Oyunu F.Bahçe’ye bırakıp, topun arkasında kaldılar. Orta alanda etkisizdiler. Pres ve mücadele yok denecek kadar azdı. Devre biterken kazanılan beraberlik golü aslında bir umut olmuştu... Ne var ki, ikinci yarının hemen başında yenilen gol takımın dengesini bozdu. Arka arkaya gelen ataklara karşı bireysel hatalar öne çıktı. Savunma kötü bir sınav verdi. Şener’in her ileri çıkışı Kasımpaşa kalesi için tehlikeli oldu.

PAŞA'NIN SERİSİ BİTTİ Fenerbahçe müsabakası öncesi son 4 haftada 3 galibiyet, 1 beraberlik elde eden lacivert-beyazlılar, Kadıköy deplasmanından yenilgiyle döndü ve serisini devam ettiremedi.

İki haftadır takımda olmayan Trezeguet dün ilk 11’deydi. Mısırlı oyuncu oldukça etkisizdi. Kendi oyununu ortaya koyamadı. Top taşıyamadı. Kasımpaşa’nın en etkili ve güvendiği isim olmasına karşın istenileni veremedi.

Orta sahanın en önemli oyuncusu Sadiku’nun olmayışı Kasımpaşa adına büyük eksiklik olarak gözüktü. Orta alanda top tutma sorunu ortaya çıktı. F.Bahçe hızlı ve canlı bir oyun sergiledi. 90 dakika üstünlüğü elden bırakmadılar. Kasımpaşa’nın ikinci yarı daha öne çıkması tempoyu arttırdı. Güzel bir oyun ortaya çıktı.

Deplasmanda yenilen 4 gole karşın 2 gol atmayı başardılar. Kemal Özdeş’in, Fenerbahçe’nin becerisi yüksek, teknik futbolculara önlem alamayışı yenilginin en önemli nedeniydi.

BÜLENT YAVUZ: AFERİN ÜMİT ÖZTÜRK

Fenerbahçe, Ülker Stadı’nda Kasımpaşa önünde 3 puan alarak zirve yarışında “Ben de varım” dedi. Maçın hakemi Ümit Öztürk, genç jenerasyonun adı gibi ümit vadeden bir kardeşimiz. Karşılaşmayı adeta tereyağından kıl çeker gibi yönetti. Oyuncularla saygı çerçevesinde iyi bir iletişim kurdu. Kritik kararlar verdiğinde bile oyuncular genç hakeme hep saygı duydu. 12’de ceza alanı dışında Kasımpaşalı Popov eliyle oynuyor ama hakem doğru açıda olmadığı için bu pozisyonu kaçırdı. 44’te Şener-Pavelka mücadelesinde F.Bahçeli oyuncuya çıkan sarı kart doğruydu. Orada biraz ortam gerildi. Volkan kalesini terk edip geldi. O da genç hakemden sarı kart gördü. Mensah-Valbuena mücadelesinde kesinlikle penaltı yoktu. 3. gol öncesinde Kasımpaşalılar tacı “Biz atacağız” diye itiraz etti. Ancak tacı F.Bahçeliler attı, o da gitti gol oldu. Kanaatimce taç kullanımı da doğruydu. Müsabakanın geri kalan bölümlerinde çok gayretli ve her pozisyonun yakınında olan Avrupai ve çağdaş bir hakem gördüm.