Çocuk hata yapa yapa öğrenir
İnsanların hatalarla ilişkileri karmaşıktır. Pek çoğumuz hem kendimiz hem çocuklarımız için hata yapmaktan korkarız. Kendimize sormamız gereken bir soru var: Çocuklarımızı hem olası tuzaklardan koruyabilir hem de tek başlarına hareket edebilme yeteneklerini kazandırabilir miyiz?
Hata yapmak ya da yapmamak
Çocuklarımızın hata yapmalarına izin verecek miyiz yoksa hata yapmalarını engelleyecek miyiz? Bu en zor sorulardan biri… Hiç kimse bir sınavdan kalmak istemez, bu hem anne babalar hem de çocuklar için kaygı vericidir. Çok büyük hatalar, hayatlarının geri kalanını etkileyebilecek olanlar için biz ailelerin mutlaka durumu kontrol etmesi ve engelleyebilmesi gerekir.
Ancak bu kadarla kalan bir konu değil. Olayı o kadar ileri götürüyoruz ve etraflarını öyle bir koruma ile sarıyoruz ki hiç hata yapmamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Ödevlerini kontrol ediyoruz, ders çalışırken başlarında oturuyoruz, öğretmenleri ile görüşüyoruz, arada gidip okulda ne yaptıklarını kontrol ediyoruz.
Hata yapmayı öğrenmek de bir beceridir
Bizim bu korumacılığımız sırasında unuttuğumuz çok önemli bir gerçek var. İnsanlar hatalarından, hata yapmalarına neden olan şeyleri çözümleyerek dersler çıkarırlar. Ya batarsın ya çıkarsın metodu işlemez. Hata yapmak, ancak verimli olduğunda bir anlam taşır. Hata yapan kişi neden bunların başına geldiğini anladığında ve bu hata hayatta çok önemli olabilecek kapıları kapamadığında.
Video oyunları hatayı öğretir
Başında çok fazla zaman geçirdikleri video oyunların çok ilginç bir faydası var: Hata yapmayı öğrenmek. Bir oyunda yandığında, bir sonraki hakkını bir başka yoldan gitmeyi deneyecektir. Aileler olarak bizlerin, öğretici olabilecek oyunları bulup nelerle vakit geçirdiklerini kontrol etmemiz de bu yüzden önem taşıyor. Doğru oyunla matematik, fizik, sebep sonuç ilişkisini öğrenebilirler. Çok basit bir oyunda bile defalarca kez yanıp doğru yolu bulabilmek için zaman, çaba, hatalardan öğrenme gerekir.
Aşırı korumacı mıyız?
Çocuklarımızın biz olmadan da ayakları üzerinde durabilmeleri için gerekenleri öğretmemiz gerekiyor. Söz gelimi, eve gelemeyecek durumda olsanız, ergenlik çağındaki çocuğunuz kendi karnını doyurabilir mi? Bazı zamanlarda mutfağı onlara bırakıp çıkmak, yemeği hazırlama görevini vermek, bu sırada mümkün olduğunca karışmayıp uzaktan ve sessizce gözlemek, hayati bir bilgiyi öğretmek olacaktır. Bir süre sonra yemek yapmaktan, yaparken de öğrenmekten keyif almaya başlayacaktır, zamanla yaptığı yemeklerin daha iyi olacağını görecek, ders çıkaracaktır.
Ancak elbette öncelikle bıçak kullanmayı, kesme işleminin nasıl güvenli yapılacağını, ocağı ve fırını kullanmayı, hangi yemeğe neyin koyulup koyulmayacağını bizim öğretmemiz gerekir.
Durmak için doğru yeri bulabilmek
Tıpkı yemek yaparken olduğu gibi, hayatının her alanında aynı yöntemi kullanabilirsiniz. Ödevlerini nasıl yapacağını, nasıl ders çalışacağını öğretip sonrasında biraz geri çekilip kendi başına yapmasını izlemek, hata yaptığında bunlardan ders çıkarmasını sağlayacaktır.
Hayatlarının tamamını kontrol etmek, her şeyi onlar için düzenleyip mükemmel olduğundan emin olmak, çocuklarımızın ne kadar iyiliğinedir? Kendi rutinlerinin olması, bir işi kendi bildiği yoldan giderek denemesi, hata yaptığında ise bunu telafi etmek için çözüm bulması ise hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı bir beceridir. Hatalar, çocuklarımızı ayakları üzerinde durabilen güçlü karakterler haline getirir.