Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik Son dakika! Bengisu, Grammy Ödülleri'nde oy hakkına sahip!

        Sokağa çıkıp 100 kişiye "Bengisu'yu tanıyor musunuz?" sorusunu yöneltsek kanımca çok az kişi "Evet, tanıyorum" diyecektir.

        Portföyüyle popülerliği arasında paralellik olmayan kişilerden; Bengisu...

        Kariyerinin yolunu ergen yaşlarında Caddebostan Kültür Merkezi'nde 'Ladies and Gentlemen İstanbul'un konserini seyrettiğinde çizdi. Konser sonrasında grubun kulisine giderek "Size katılmak istiyorum" demesine "Kontenjanımız dolu" şeklinde cevap verilse de vazgeçmedi. Biraz da emrivaki bir tavırla provalarına gidip kendini kabul ettirdi.

        Ardından da grupla birlikte aralarında Sezen Aksu, Sertab Erener, Ferhat Göçer ve İtalyan tenör Alessandro Safina'nın olduğu birçok ünlü şarkıcının sahnesinde yer aldı.

        Üniversite zamanı yaklaşınca ailesine dahi haber vermeden ABD'deki ünlü müzik okulu Berklee College of Music'in sınavına girdi. Sınavdaki yüksek başarısı nedeniyle de okula yüzde yüzlük bursla kabul edildikten sonra ABD'nin yolunu tuttu.

        Günlerden bir gün okuldaki öğretmenlerinden John Blackwell, ünlü Madison Square Garden'da davulcusu olduğu Justin Timberlake'in konseri öncesi provaları izlemeye götürdü ve "Gel, bir şarkı söyle" dedi. Timberlake'in 'My Love'ını söylerken biri arkadan omzuna vurup "Yürü be kızım. Çok iyisin, akşam sahneye çıksana. Seni vokalistim olarak istiyorum" dedi.

        Bunu diyen Justin Timberlake'di.

        Alelacele dikilen kostümle kendini sahnede buldu.

        Bengisu, müzik sektöründe yılın en iyilerinin seçildiği Grammy Ödülleri'nde oy kullanma hakkına da sahip.

        Bir yandan Türkçe şarkılarıyla ABD'de kendine yer edinmeye çalışırken diğer yandan öğrenimine devam ediyor.

        Yayınladığı şarkılardan biri 'Bitmedi Daha'...

        Pandemi nedeniyle şarkının klibini çekmekte yaşadığı zorluğun hikâyesi de oldukça ilginç. Bengisu, Habertürk'e verdiği röportajda ilginç hikâyeyi şöyle anlattı; "Benim için çok ilginç bir serüven oldu. Karantinanın en başında yazdım bu şarkıyı ve mix, mastering ve aranjmanı Türkiye'de yapıldı. Bol bol telefon görüşmeleri, revizyonlar içerisinden evimdeki stüdyomda kaydettiğim bu şarkının kıymetini ve hikâyesini hayatım boyunca hiç unutmayacağım. ABD'deki Kovid-19 dönemi daha ağır yaşanıyor, takip ediyorsunuzdur ve bu dönemde klip çekmek için herhangi bir profesyonelle çalışmak, yönetmen, kameraman ve saç - makyajla ilgili birilerini bulmak mümkün değildi. Aslında üniversitede elektrik - elektronik bölümünde profesör olan erkek arkadaşım yönetmen oldu. Ben hiç yeteneğim olmamasına rağmen saç - makyaj konusunda bir şeyler yaptım. Çektik, sildik, oldu - olmadı derken bir klip yarattık. Boston sokaklarında, Provincetown sokaklarında, Atlantik Okyanus'u kenarında, bir yanda köpek balıkları, bir yanda deniz aslanları... Karantinada beklenmedik bir klip oluşturduk."

        ABD'ye gitme hikâyenizden başlayalım. Hangi rüzgar sizi oralara attı?

        Bundan yaklaşık olarak 10 yıl önce tamamen üniversite eğitimi için, ailemden bile gizli olarak aldığım bir karar doğrultusunda geldim. Berklee College of Music'te okumak, müzik okumaya karar verdiğim andan beri hayalimdi ve bu hayali gerçekleştirmek için tası - tarağı topladım geldim. Artık dünyada yer - zaman farkı gibi kavramların kalmadığına inanıyorum. ABD, Türkiye, Patagonya.... Nerede mutlu olursam orada yaşamak istiyorum ve kendime sınırlar çizmek istemiyorum.

        Türkiye'de birçok ünlü şarkıcıya vokal yaptıktan, liseler arası müzik yarışmasında ödüller kazandıktan sonra kariyerinize neden Türkiye'de başlamayı tercih etmediniz?

        Bir önceki soruda da belirttiğim gibi, yer - zaman farkı gibi kavramların artık önemi olduğuna inanmıyorum. ABD'de de olsam bugüne kadar hep Türkçe şarkı yayınladım. Bu düzeni artık bozup İngilizce ve Fransızca şarkılar da yayınlıyor olacağım. Bu konuda da oldukça heyecanlıyım. Yeni müzik düzenine de baktığımızda, müzikal anlamda tüm dünyanın birbirine daha yakınlaştığı bir dönemdeyiz. Mesela şu anda Türkiye'de çok popüler olan bazı isimler de Avrupa'da yaşıyor ama Türkçe şarkılar yayınlıyorlar. Nerede olduğumuzun bir önemi yok. Müzik yapıyor, üretiyor olmamız önemli olan.

        Şartların uygun olması halinde Türkiye'ye dönmek istediğinizi söylemiştiniz. O şartların niteliği nedir? Şartların oluşmaması halinde ne yapacağınız konusunda planlarınız nelerdir?

        Şu anda sürdürdüğüm bir master eğitimim var, öncelikle onu bitirmek istiyorum. Müzik kariyerimin yanında, tek başıma değil, erkek arkadaşımla beraber bir yol çizmeye çalışıyoruz. Hem onun kariyeri hem de kendi kariyerim için burada bulunmamız daha doğru bir adım olarak görünüyor. Türkiye'ye bir uçuş uzaktayım ve istediğim zaman gelip 3 - 4 ay kalabiliyorum. Tabii ki şu anda içinde bulunduğumuz pandemi durumu bu gidiş - gelişi zorlaştırmış durumda ama normal şartlarda kariyerim ile ilgili olarak Türkiye'de olmayışımın sorun yaratmaması için elimden geleni yapıyorum. Geçtiğimiz sene 24 saatliğine, tek bir konser için ABD'den Türkiye'ye geldiğim bile oldu. İnanın bana o yol benim icin yorgunluk değil, huzur, mutluluk ve enerji dolu bir yol.

        Berklee College of Music'te öğrenim görmenin kariyer adına ne gibi avantajları bulunuyor?

        Rüya gibi bir eğitim aldım ve gerçekten dolu dolu geçen bir üniversite serüveniydi. Kariyer anlamında çok büyük avantajları var. Çünkü okuldaki sistem sayesinde müziğin global anlamda, başka ülkelerde nasıl anlamlandığını, nasıl şekillendiğini görebiliyorsunuz. Berklee College of Music, fırsat anlamında da çok büyük şanslar sunan bir okul. 140 farklı ülkeden müzisyenle yıllar boyunca aynı ortamdasın. Beraber üret, yaz, çiz, söyle... Özgürlükler ve rüyalar diyarı.

        ABD müzik sektörü, bir Türk şarkıcıya yeterince fırsat veriyor mu? Orada kariyer edinmek için ne gibi özelliklere sahip olmak, hangi şartların yerli yerinde olması gerekiyor?

        Sisteme entegre olmak zor. Bu konuda hayalperest olmaya gerek yok. Realistik adımlarla, istediğiniz şeylerle ilgili istikrarlı biçimde hareket ederseniz, yolunuzdan dönmezseniz fırsatları yakalarsınız. Daha önemlisi, fırsatları yaratırsınız. Bu konudaki kararlılığımı sürdürüyorum ve sonuçlarını almaya çok yakın zamanda başlıyor olacağım. Vazgeçmek, yorulmak, umutsuzluğa kapılmak gibi bir şansımın olmadığını ve kimliğime sarılarak adımlarımı sanat için, müzik için durmadan çalışmam gerektiğini aklımda ve kalbimde tutarak atıyorum.

        Kariyerinizin hangi döneminde olduğunuzu düşünüyorsunuz?

        Şu anda müziğimle ilgili bir keşif, yenilenme ve öğrenme durumundayım. Zannediyorum ki ikinci bir başlangıç olarak adlandırabiliriz bunu. Ne tam ortasındayım ne en başındayım; mutlu bir kavşaktayım.

        Grammy ödüllerini seçen komite olan 'Grammy Union'da yer almak için hangi kriterlere sahip olmak gerekiyor. Bize komitenin işleyişiyle ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Üyeliğiniz devam ediyor mu?

        Ben bu sisteme öğrencilik sürecimde dahil oldum. Okulun Recording Academy ile olan yakın ilişkileri sayesinde kurumun bizim okuldan seçtiği öğrencilerden biri oldum. Üyeliği sürdürmek için şarkı yayınlamanız ve Recording Academy'e üye olanların size referans olması gerekiyor. Üyeliğim devam ediyor ve büyük hedeflerden biri üye olmanın ötesinde aday olup ödül alabilmek.

        Şu ana kadar mesleğiniz adına edindiğiniz en önemli öğreti ne oldu?

        Durmadan devam etmek, üretmek, yenilenmek, kendinize güvenmek zorundasınız. Kıskançlıkları bir kenara bırakmak, meslektaşlarınızla bir araya gelip üretmek, farklı fikirlere açık olmak gerekiyor. Tüm bunlar benim için çok ama çok önemli öğretiler. Korkmaya gerek yok, durmadan devam.

        Justin Timberlake'in vokalistliğini de yaptınız. Neden kendisiyle devam etmediniz?

        Tek konserlik ve tesadüfler üzerine bir vokalistlikti, devam etme şansım olsa asla bırakmazdım. Okuldaki öğretmenim sayesinde oluşmuş, hayatımın en özel anılarından biriydi ve iyi ki başıma öyle büyülü bir an geldi.

        Böylesine ışıltılı bir portföyünüz varken Türkiye'de pek tanınmıyorsunuz. Bu durum size neler hissettiriyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

        Çok doğru bir tespit. Benim bu yol sürecinde başıma gelen çeşitli talihsizlikler oldu. Sağlıkla ilgili, vize durumumdan dolayı ABD'de kalmam gerekmesi gibi... Yanlış yer ve yanlış zamanla yolum ne yazık ki çok fazla kesişti. Bu kesişmelerin sonunda kendimden şüphe ettiğim bile oldu. Az önce sorduğunuz en önemli öğreti sorusunun cevabında söylediklerimi bulup yakalayana kadar biraz bocaladım ama artık o bocalama dönemi bitti. Tabii ki üzüldüm, kırıldım, kendimi çok sorguladım ama sonunda kendime ve müziğe inanmayı seçtim. Kendi yazdığım şarkıları kendime bile söylemeye çekinirken, şimdi ilk defa, kendi şarkımı yayınladım. Büyük bir korku, mutluluk, huzur, huzursuzluk, heyecan içerisindeyim ve inanamayacağınız kadar doruklarda bir haz yaşıyorum. Bu işi tanınırlık için değil, kendime olan sevgim, yaşadıklarıma olan saygım ve bana bahşedilmiş olan müzikte bulduğum gerçekliğim için yapıyorum. Türkiye'de etiket çok önemlidir ama insanlar teknolojinin gelişmesiyle beraber aslında bu etiketlerin ne kadar boş ve yanıltıcı olduğunu görmeye başladı. Ben de en başta etiket için adımlar attım ve büyüdükçe fark ettim ki etiket ne huzur veriyor, ne doyum sağlıyor ne de müzikte kişiyi tatmin ediyor. Tüm bunları da sizinle yüzümde büyük bir gülümsemeyle paylaşıyorum. Ne kırgınlık, ne üzüntü. Yaşanması, öğrenilmesi gereken şeylerdi, iyi ki de yolum böyle çizildi.

        Haberi Hazırlayan: Mehmet Çalışkan
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa