Yazarlar, Alanyaspor - Fenerbahçe maçını yorumladı

SERDAR ALİ ÇELİKLER: ÇOK BEĞENDİM

TV ekranındaki skor grafiği 76.53’ü gösterirken maçın yorumcusu Reha Kapsal, spiker Yalçın Çetin’in ara pasını aldı ve yorumunu şu sözlerle bitirdi:“Tabii mesele alan katetmek pasla ya da driplingle dikine oynamak. Bugün bunu dikine paslarla çok iyi uyguladı Fenerbahçe...”

Ben bir mantalite peşindeyim. Dikine oyun, dikey oyun, driplingçi oyun derdindeyim. Aykut Kocaman ise‘kontrol-pas’futboluna inanır. Ben ise bu oyunun hükmünü tamamladığını düşünenlerdenim.F.Bahçe geçen hafta da Başakşehir karşısında 4-3-3 ile çıkmış ve o maçta da özellikle 2. yarıda benden geçer not almıştı.2 stoperin önünde Josef; sol iç Ozan; sağ iç Dirar gibi diziliyorlar. Isla ve HAK da çizgiye bastığında F.Bahçe aslen 2-5-3 gibi bir dizilişe sahip oluyor. Öndeki 3’lünün ikisi Valbuena ve Giuliano’nun serbestliği önde bir santraforla desteklenememişti geçen hafta.

Ama dün Vincent Janssen bir santraforun takımda nasıl fark yaratacağını gösterdi.Bir kere takımda herkes ileriye baktığında bir santrafor gördü. Top tuttu, top istedi, koşu attı, gol attı ve en önemlisi top taşıyabilen bir oyuncu olduğunu gösterdi.Bilhassa 32. dakikada Dirar’ın yerine Ekici’nin girmesi ile bana göre doğru diziliş bulundu.Bu andan itibaren Neto-Ekici-Valbuena ile oluşan dikey pas kanalları önde bir santrfor varlığı ile anlam kazandı. Giuliano kenarda yaratıcılığını çok konuşturamadı ama Dirar çıkana kadar 2. forvet gibi ceza alanına girdi ve iyi sinyaller verdi.Belli ki 4-3-3 devam edilecek.Ve belli ki Janssen ilk tercih olacak. Neto-Ekici-Valbuena ve Janssen’li omurga iyi ve kaliteli bir takım omurgası olabilir.Yeter ki kapanan takımlara karşı da driplingi, dikey pasları unutmadan mıymıntı yana-geriye pas oyunu saçmalığına dönülmesin.Şimdi bu takıma bir rüzgar gerek... Bu rüzgar fırsatı da önümüzdeki haftada Saracoğlu’ndaki Beşiktaş maçı olabilir.

VALBUENA Şu anda 33 yaşındayım ama çok genç hissediyorum. Kazanırsak maçlarda daha da keyif alıyorum. Kaybetmekten nefret ediyorum, tıpkı diğer arkadaşlarım gibi. Takım iyiyse Valbuena da iyi. Şu anda hızlı bir şekilde adapte olabildim. Takımıma uyum sağlayabildiğim için mutluyum.

Alanya’nın ligin en kötü savunma yapan ekiplerinden biri olması önemli değil.Bu kadar fırsat bulunmaz 3 farklı kazanılmazdı belki ama yine galibiyet gelirdi.Ya da skor 3-3 de bitebilirdi. Benim için önemli olan mantalite. Dünku oyunda gördüğümüz dikey oyun mantalitesi devam ettiği müddetçe şu cümleleri benden duyacaksınız:“Fener’i dün çok beğendim. Aykut Kocaman ve oyuncu grubunu tebrik ederim.”

JANSSEN

Aslında buraya Neto, Isla, Valbuena ve Ekici de yazılabilirdi. Ama ben santrforu çok önemseyen biri olarak Hollandalı’yı öne çıkarmak istedim. Top taşıyabilen forveti hep sevmişimdir.

ESAT SANCAKTAR

Mete Kalkavan iyiydi ama yan hakemler Esat Sancaktar formda değildi. Alper’in golü güme gitti.

FAİK ÇETİNER: LOKOMOTİF VALBUENA

Başakşehir yenilgisinden sonra, Beşiktaş maçından önce Fenerbahçe için en iyi rakip Alanyaspor’du... Deplasmanda oynamasına rağmen seyirci baskısı yoktu.Rakip bana göre “Lokum” gibiydi.Ne orta alanda pres yapıyor ne de katı bir defans uyguluyordu. Gol ümitleri her zaman olduğu gibi 35’lik Wagner Love’dı.

Fenerbahçe kendi üzerine gelmeyen, orta alanı bırakan rakibi karşısında ilk yarı maçın hakimi oldu.Her zaman söylediğimiz gibi takımın lokomotifi Valbuena’ydı.İlk golü hazırladı, iki de attı. Bunun dışında her hücum başlangıcında rol aldı. Aykut Kocaman, hücumu fazla düşünmeyen rakibi karşısında takımı yine tek forvet (Janssen) ile sahaya sürmüştü.Yenilerden Janssen, golünü attı, penaltı yaptı ve moral buldu. Fenerbahçe’yi sırtlar mı, bilinmez.Skrtel olmayınca nöbetçi stoper, Neustadter sahadaydı. Kalede tercih Kameni’ydi... İlk yarı da ona bir top geldi, o da gol oldu.Büyük ümit Giuliano’yu henüz çözemedik.İsmail’in yerini alan Hasan Ali tedirgindi. Isla sağ kanat bindirmelerinde ve ortalarında başarılı gözüktü. Dirar sakatlanınca oyuna bir başka ümit Mehmet Ekici girdi.İlk maç, ilk heyecan derken; 90 dakikayı tamamlayamadı.

Golü atıp öne geçen Fenerbahçe, rakibin ilk atağında golü yedi. Bereket Valbuena vardı da yine sahneye çıkıp golünü attı ve ilk yarıda takımını soyunma odasına önde götürdü. İkinci yarıda Janssen’in kazandırdığı penaltıyla Fenerbahçe’yi rahatlatan 3. gol geldi.Golden sonra Fenerbahçe farkı arttırır diye bekliyorsunuz, pozisyon bulan ve kaçıran Alanyaspor oluyor.Hazır olmayan Mehmet Ekici ve Giuliano, bir var bir yok Ozan Tufan’la, Fenerbahçe bocalamaya devam ediyor.

Kocaman’ın hamlesi ise Dirar’ın yerine oyuna aldığı Mehmet Ekici’yi tekrar kulübeye çekip bir başka hazır olmayan Alper Potuk’u sahaya sürüyor. Anlaşılır gibi değil.Son sözü yine takımın lokomotifi söylüyor; golünü atıp noktayı koyuyor.Silahı, gücü ve becerisi olmayan ev sahibi de teslim bayrağını çekiyor.

Dünkü galibiyeti, Beşiktaş maçı öncesi Fenerbahçe’ye elbet büyük moral olacak.Farklı skora rağmen sahadaki futbola bakınca Fenerbahçe için iddialı yorumlar yapmak da yine çok zor.

JANSSEN “Herkesin göstermiş olduğu performanstan mutluyum. Harika iş çıkardık. 1-0’ı erken bulduk. Golü attıktan sonra zorlandık ama golü kalemizde görmemize rağmen devreye 2-1 önde girdik. İkinci yarı son derece profesyonel bir görüntü sergileyerek maçı kazanmayı bildik. Bu kulüp ve taraftar için oynama gayretindeyim. Saha içinde işimi yapmaya çalıştım”

KOCAMAN HATA

Belki Aykut Kocaman da Mehmet Ekici’nin bir an önce sahalara dönmesini istiyor. Dün Dirar’ın yerine oyuna giren Mehmet Ekici’nin henüz hazır olmadığını gördük. Onu erkenden sahaya sürmek kocaman bir hata olsa gerek.

ALANYA DİKKAT

Geçen sene son haftalardaki çıkışlarıyla kümede kaldılar. Dünkü görüntüsüyle Akdeniz ekibinin işi çok zor. Böyle giderse Süper Lig’de çok sıkıntılı günler yaşarlar, haberleri olsun.

BÜLENT YAVUZ: PENALTI KARARI DERSLİKTİ

Fenerbahçe, Alanya’da hem 3 puanı kazandı hem de derbi öncesi moral buldu. Hakem Mete Kalkavan’a gelince.. Bu güzel maçın mimarlarından biriydi. 38’de Fenerbahçe ceza alanı içerisinde Josef de Souza’nın göğsüne gelen top daha sonra omuz ve kol bölgesine değiyormuş gibi gözüküyor. Penaltı yoktu. 58’de Janssen rakibinden topu tereyağından kıl çeker gibi kurtarıyor. Asla faul yoktu, hakemin devam kararı doğruydu. Ve Janssen oradan ceza alanına girerek tam gol vuruşu yapacakken Tzavellas tarafından resmen omuz atılarak cepheden yere indiriliyor. Yüzde yüz penaltıydı ve hakemin bu kararı ders niteliğindeydi. 80’de yardımcı hakem Esat Sancaktar Fenerbahçe’nin net bir golünü ofsayt gerekçesiyle iptal ettirdi.