Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Çocuk Masallar Alaaddin'in Sihirli Lambası

        Alaaddinin Sihirli Lambası

        Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yer mavi, gök yeşil iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, uzak bir köyde Alaaddin adında oğlu olan dul bir kadıncağız varmış. Çok yoksullarmış. Oğul Alaaddin para kazanmak için çok çalışıyomuş. Yine bir gün çalışırken iyi giyimli, sakallı, garip bir yabancıyla karşılaşmış. Başındaki sarıkta parlak bir safir taş varmış. Gözleri simsiyahmış ve bakışları insanın içine işliyormuş. Yabancı, Alaaddin’e bir teklif yapmış ve karşılığında altın bir para kazanmak isteyip istemediğini sormuş.

        Alaaddin ne iş olsa yaparım, demiş heyecanla.

        REKLAM

        Adam, "benim sığamadığım şu delikten aşağı in, orada söylediklerimi yaparsan karşılığını alırsın," demiş. Alaaddin daracık delikten zorlanmadan geçmiş ve aşağı inmiş.

        Aşağısı parlak taşlarla dolu bir mağaraymış. Ağaçların dallarından ışıl ışıl parlayan mücevherler sarkıyormuş. Alaaddin ağzı açık etrafına hayretle bakarken yukarıdan gelen sesle irkilmiş:

        –Lambayı söndür ve sadece onu getir bana! Adamın bu kadar mücevherin arasından sadece değersiz bir lambayı istemesine çok şaşıran Alaaddin, onun bir büyücü olduğunu düşünmüş. Aladdin lambayı almış ve merdivenleri tırmanmaya başlamış.

        Lambaya bir an önce kavuşmak isteyen adam, "ver onu bana" diye bağırmış. "Lambayı hemen vermezsen seni sonsuza kadar burada bırakırım," demiş Alaaddin'e.

        – Önce dışarı çıkmak istiyorum! demiş Alaaddin. Adam çok sinirlenmiş ve "Bunu sen istedin!" diyerek deliği kapatmış.

        Adam parmağındaki yüzüğün fırlayıp aşağıya düştüğünü fark etmemiş. Alaaddin yüzüğü parmağına takar takmaz mağara gürültüyle aydınlanmış ve Alaaddin’in önünde bir cin belirmiş. Dile benden ne dilersen! demiş cin. Olanlara şaşıran Alaaddin, sadece "evime gitmek istiyorum," diyebilmiş. Dileği göz açıp kapayıncaya kadar yerine gelmiş. Oğlunu bir anda evin içinde gören annesi, Alaaddin’in başına gelenlere çok şaşırmış. Annesi:

        REKLAM

        – Bu lamba sağlam mı acaba, baksana ne kadar da kirli demiş. Temizlemek için lambayı ovuşturmaya başlamış. Birden lambanın ağzından çıkan dumanlar odayı kaplamış. Bir cin belirivermiş ve “yüzyıllardır bu lambanın içinde yaşıyordum. Siz beni serbest bıraktınız, artık benim efendimsiniz. Dileyin benden ne dilerseniz, demiş. Alaaddin "bize kuş sütü eksik olmayan bir sofra donat! deyivermiş.

        O günden sonra, Alaaddin ve annesi çok mutlu olmuşlar. Sihirli lamba sayesinde her istekleri yerine geliyormuş. Yoksulluk günleri geride kalmış. Zamanla Alaaddin de büyümüş, uzun boylu ve yakışıklı bir genç olmuş. Annesi oğlunun yuva kurmasını istiyormuş. Bir gün Alaaddin Sultanın kızını görmüş ve ona aşık olmuş. Annesi de oğlu için saraya gidip Sultanla konuşmuş.Cin’in de yardımıyla kralın güzeller güzeli kızı Yasemin’le evlenmişler. Alaaddin Cin’den büyük ve görkemli bir saray yapmasını istemiş. Alaaddin’in inanılmaz şansı ve zenginliğini duymayan kalmamış.

        Bir gün, Alaaddin’in sarayının penceresi bir eskici belirmiş. "Eski lambalar alırım!" diye bağırıyormuş. Sırrı Prenses Yasemin bilmiyormuş. Eski lambayı bu yeni lambalardan biriyle değiştirirse Alaaddin’i sevindireceğini düşünmüş. Ama bu lamba o satıcının eline geçince Alaaddin’in hiçbir gücü kalmamış. Lambayı ele geçiren büyücü, cinden saray ve prensesi başka bir yere taşımasını istemiş.

        TIKLAYIN

        Olanların sihirli lambadan kaynaklandığını sadece Alaaddin biliyormuş. Alaaddin hemen yüzüğü bulup parmağına geçirmiş ve ortaya çıkan cine:

        – Beni büyücünün yanına götür, demiş. Sözünü bitirir bitirmez kendini sarayının içinde bulmuş. Saklandığı yerden güzeller güzeli karısı Prenses Yasemin'in büyücüye hizmet ettiğini görmüş. Elindeki tozu gizlice karısına uzatarak bunu büyücünün çayına karıştırmasını söylemiş. Büyücü çayı içer içmez derin bir uykuya dalmış. Alaaddin aramış taramış sihirli lambayı bulmuş. Lambayı ovuşturmuş. Cine, "beni, karımı ve sarayımızı hemen ülkemize geri götür," diye emretmiş.

        O günden sonra hepsi bir arada mutlu bir şekilde yaşayıp gitmişler…

        Youtube HT ÇOCUK
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa